Film Rollerini Reddeden ve Pişman Olan 7 Oyuncu
Hollywood, film rolleri için genellikle çok sayıda oyuncu düşünür. Bir oyuncu seçildiğinde, isterse film rolünü geri çevirebilir, bu da yapımcıların ve yönetmenlerin başka bir sanatçı seçmek için uygun oyuncu listelerini tekrar gözden geçirmelerine neden olabilir. Bir aktörün bir film rolünü reddetmesinin çeşitli nedenleri vardır ve bunlar yoğun bir programdan, canlandırılacak karaktere karşı kişisel önyargılara kadar sıralanabilir.
Hollywood dünyasında, bir aktörün bir film rolünü yalnızca filmin gişe hasılatı veya kült klasiği haline gelmesi için geri çevirdiği birkaç kez olmuştur. Oyuncu daha sonra sinema tarihini kaçırdığını fark eder. Pişmanlığın başladığı yerde işte burasıdır. Aşağıda film rollerini geri çeviren ve sonunda pişman olan yedi oyuncuyu sizlerle paylaşacağım. İşte;
Film Rollerini Reddeden ve Pişman Olan 7 Oyuncu
Denzel Washington: Michael Clayton (2007)
Michael Clayton, George Clooney‘nin oynadığı 2007 Amerikan hukuk gerilim filmidir. Film, 21,5 milyon dolarlık bir bütçe ile 93 milyon dolar gişe hasılatı elde etti ve bu da büyük bir ticari başarıdır. Denzel Washington‘ın prestijli bir New York City hukuk firması için “düzeltici” olan Michael Clayton rolünü oynaması gerekiyordu. Ancak rolü geri çevirdi ve rol George Clooney‘e gitti.
Geriye dönüp bakıldığında ise Denzel Washington filmi reddettiğine pişman oldu. Film senaryosunun uzun zamandır okuduğu en iyi senary olduğunu kabul etti, fakat ilk kez bir yönetmen ile çekim yapma konusunda gergindi. Oyuncu, zamanda geri dönebilseydi eğer filmde Michael Clayton rolünü oynamayı kabul edeceğini belirtti.
Madonna: Matrix (1999)
Matrix, Wachowski’ler tarafından yazılan ve yönetilen, 63 milyon dolarlık bir bütçe ile 467,2 milyon dolar hasılat yapan tam bir ticari başarı olan 1999 yılı yapımı bir bilim kurgu aksiyon filmidir. Filmin bazı başarılı devam filmleri de vardır. Her ikisi de 2003 yılında vizyona giren Matrix Reloaded ve The Matrix Revolutions gişe rekorları kırdı.
“Popun Kraliçesi” Madonna‘ya Matrix’te Trinity rolü teklif edildi, fakat o bunu geri çevirdi. Başlangıçta, bunun en kötü senaryo olduğunu düşündü. Pek çok kişi ile kıyaslanamayacak bir müzik kariyerine sahip olmasına rağmen Madonna, oyunculuk rolünden vazgeçtiği için pişmanlık duyuyor. Şimdi Madonna, Matrix’in şimdiye kadar yapılmış en iyi filmlerden biri olduğuna inanmakta ve filmdeki rolden vazgeçtiği için ise kendini affetmedi.
Matt Damon: Avatar (2009)
Matt Damon Amerikalı aktör, film yapımcısı ve senaristtir. Bu neslin en başarılı oyuncularından biri olmasına rağmen Avatar filminde rol alma fırsatını kaçırmıştır. Bu film, 350-460 milyon dolarlık bir bütçe ile 2.306 milyar dolar hasılatla gişe tarihinin en başarılı filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Matt Damon’a filmde başrol teklif edildi, fakat o bu teklifi reddetti ve yerini Sam Worthington aldı. Bunu Matt Damon için daha da kötü yapan şey, teklifin filmin kârının yüzde onu ile gelmesiydi ve bu da aktörün kaybettiği 200 milyon dolardan fazla.
Matt Damon, ünlü yönetmen James Cameron ile çalışma fırsatını geri çevirdiği ve artık bir kült klasiği haline gelen bir filmde oynamayı kaçırdığı için filmi reddetmenin kariyerindeki en büyük pişmanlık olduğunu itiraf etti. Matt Damon, film rolünü geri çevirmesine neden olan iki nedeni de açıkladı: Bourne serisine olan bağlılığı ve Avatar’ın devam filmleri olacağı.
Bruce Willis Bllis: Hayalet (1990)
Bruce Willis‘in harika bir oyunculuk kariyeri var ve oyunculuk kariyeri hakkında pişmanlık duymasına şaşırabilirsiniz. Fakat Ghost (1990) filminde başrolü geri çevirdiği için pişman olduğunun farkındayız. Rol, Patrick Swayze tarafından oynandı.
Filmin planlama aşamasında başrolü oynaması için Willis’e yaklaşıldı, fakat bir hayalet ile yaşayan bir insan arasındaki romantik ilişki kavramının ekranda çalışabileceğine inanmadığı için onu devretmeye karar verdi. Film vizyona girdiğinde ise kararından pişman oldu.
Film, 22-23 milyon dolarlık bir bütçe ile 505,7 milyon dolar hasılatla anında hit oldu. Bruce Willis, kadın başrol olarak seçilen o zamanki karısı Demi Moore ile birlikte çalışma fırsatını değerlendirmediği için de pişmanlık duyuyor.
Kevin Costner: Esaretin Bedeli (1994)
Esaretin Bedeli, 1994 yılı yapımı olan bir Amerikan drama filmidir. Castle Rock Entertainment, Frank Darabont‘un Stephen King‘in kısa romanı olan “Rita Hayworth ve Shawshank Redemption”ın senaryo uyarlamasını bir filme dönüştürmek için harekete geçtiğinde, baş karakter Andy Dufresne rolü için birkaç aktör ile görüşüldü. Filmin yapımcıları sonunda Tim Robbins ile yetinmek zorunda kaldı.
Kevin Costner, yaklaşılan yıldızlardan biriydi, fakat Waterworld (1995) filmini çekmek ile meşgul olduğu için rolü geri çevirdi. Esaretin Bedeli filmi olumlu eleştiriler aldı ve yedi Oscar‘a aday gösterildi. Ayrıca yıllar içinde büyüyerek bir kült klasiği haline de geldi. Waterworld filmi ise 235 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olmasına rağmen sadece 264 milyon dolar hasılat elde etti. Kevin Costner o zamandan beri pişmanlık duyduğunu dile getirdi.
Sean Connery: Yüzüklerin Efendisi (2001–2003)
Sean Connery, başarılı bir Hollywood aktörü ve kurgusal İngiliz gizli ajanı James Bond‘u filmde canlandıran ilk kişidir. Connery, 1962 ile 1983 yılları arasında yedi James Bond filminde de rol aldı. Sean Connery’nin kariyerinden yalnızca birkaç pişmanlık duyacağı tartışılabilir olsa da hepimizin bildiği bir şey var: Sean Connery, Gandalf rolünü geri çevirdi. Yüzüklerin Efendisi filminde Sauron ile savaşmak için Orta Dünya‘ya gönderilen sihirbazı canlandırması istendi.
Film, JRR Tolkien‘in Yüzüklerin Efendisi romanından uyarlanan üç destansı fantastik macera filminden oluşan bir seridir. Sean Connery bu destansı klasiği kaybetmek ile kalmadı, aynı zamanda bu süreçte 400 milyon dolardan fazla para kaybetti. Film başına 30 milyon dolar ve ayrıca gişe karının yüzde on beşini teklif etti. Ancak o hepsini geri çevirdi. Sean Connery o kadar çok pişman oldu ki filmi geri çevirdiği için de özür diledi.
Lindsay Lohan: The Hangover (2009)
The Hangover filmi, Todd Philips tarafından yönetilen ve The Hangover üçlemesinin ilk bölümü olan bir Amerikan komedi filmidir. Film, 35 milyon dolarlık bir bütçe ile 469,3 milyon dolar hasılatla bir gişe başarısı yakaladı. Filmin yapım aşamasında bütçeden dolayı pek umut vaat etmese de yönetmenin yenilikçi düşüncesi filmi kayda değer bir başarıya ulaştırdı.
Ne yazık ki, Lindsay Lohan olağanüstü hikayenin parçası olmamayı seçti. Film çekilirken kariyer açısından mücadele etse de maalesef büyük resmi göremediği için kendisine teklif edilen rolü geri çevirdi. The Hangover devam edecek ve bir kült klasiği haline gelecek ve iki devam filmi de ortaya çıkacaktı.
İki devam filmi de ticari olarak çok başarılı oldu. Hangover II, 80 milyon dolarlık bir bütçeye sahipti ve gişe satışlarında 586,8 milyon dolar hasılat elde ederken, Hangover III ise 103.000.000 dolarlık bir bütçe ile 362.000.072 dolar hasılat elde etti.