Evlilik, elbette birçok toplum için önemli bir anlaşmadır. Fakat, Türkler için daha da gereklidir. Çünkü Türk örf ve adetlerinde belli bir yaşa gelen kadın ve erkeklerin yollarını birleştirmesi oldukça önemlidir. Fakat, Türklerde bu durumun biraz da dayatmaya dayalı olması, çiftlerin daha birbirini tam olarak tanıyamadan imza atmasına yol açmaktadır. Peki, evlilik hakkında gerçekler nelerdir?
1. Artık O Özgür Kişi Değilsiniz
Aileniz ile birlikte kaldığınızda ne kadar baskıcı bir aileye sahip olursanız olun yine de özgürsünüzdür. Kafanıza estiğinde ufak bir izin isteyerek arkadaşlarınızla tatile çıkabilir, ders ya da iş bahanesi ile kafanızı dağıtabilirsiniz. Fakat evlenince durum böyle değildir. Artık hayatınızda bir elmanın iki parçası olacağınız kişi vardır. Bir yere gidecekseniz beraber gidersiniz, kafanıza göre sinirlenemezsiniz. Ne olursa eşinizle paylaşıp sıkıntıları beraber atlatmak zorundasınızdır.
Elbette arkadaşlarınız ile yapacağınız şeyler de olur fakat bu kaçamaklar her zaman olamaz.
2. Parayı Çar Çur Edemezsiniz
Evlenmeden önce sizden ekmek bekleyen kimse yoktur. Fakat evlendiğiniz zaman gereksiz harcamalarınızı kesmeniz gerekir. Evin geçiminden iki taraf da sorumludur. Bir de ortada çocuklar varsa mutlaka iki kez düşünülüp bir kez harcanmalıdır. Evlilik hakkında gerçekler böyledir. Öncelik eşiniz ve çocuğunuzdur. Onlardan sıra gelirse kendinize de ufak tefek harcamalar yapabilirsiniz. Tabiki gerçekten ihtiyacınız varsa!
3. Karşınızdaki Kişi Ne Annenize Ne de Babanıza Benzemez!
Anneler yufka yüreklidir, babalar ise affedicidir. Hasta olduğunuzda tüm hatalarınıza rağmen baş ucunuzda beklerler. Evi düzeltmenizi ya da yemek yapmanızı sizden beklemezler. Fakat evlendiğinizde durumlar değişir. Herkes bu kadar acımasız değildir ama bazı evliliklerde hastalık bile önemli değildir. Ya da ortada bir kavga ve küslük olduğunda; hastalanılsa bile buzlar erimez. Kimse hastasınız diye sabaha kadar oturup başucunuzda beklemez. Kısacası hastalanmaya bile hakkınız yoktur. Elbette ilaçlarınız içirilir, hastaneye gidilir, fakat naz süreniz kısıtlıdır.
4. Arkadaşınızda Kalmayı Unutun
Evlilik hakkında gerçekler arasında sosyal hayatın kısıtlanması da vardır. Özellikle kızlar, evlenmeden önce en yakın arkadaşının evinde yatarlar. Fakat evlendikten sonra istisnai bir durum olmadığı sürece arkadaşın evinde kalmak hayaldir. Bu konu bir izin meselesi değildir. Evliliklerde başka evlerde kalmaya zaman da istek de kalmamaktadır.
5. Kaybetme Korkunuz ile Vedalaşın
Evlenmeden önce kaybetme korkusu çok yoğundur. Çiftler birbirlerinin terk etmesi ihtimaline karşı daima bir korku içindedir. Bu nedenle her adımda daha dikkatli olurlar. Bir nevi arada mutlaka “sınır” vardır.
Fakat evlendikten sonra her ne kadar boşanmak gibi bir gerçek olsa da kaybetme korkusu azalır. Daha rahat tartışmalar yapılır, küslükler uzayabilir. Fakat, kimseye paspasın altındaki anahtar muamelesi yapmayın. Bir gün paspas da gider anahtar da.
BONUS
Evlilik hakkında gerçekler her zaman korkutucu değildir. Evlilik, en yakın arkadaşınız, kalbinizin öteki yarısı ile birleşmektir. Her sabah en sevdiğiniz insan sol tarafınızda uyuyacaktır. Hayatın yükünü birlikte omuzlayacaksınızdır. Ve bu kadar sevdiğiniz kişi size bir de çocuk verecektir. Vereceği çocuk, bu dünyada sizi karşılıksız ve her şeyden çok seven yegane varlıktır. Hayatınızdaki insanın değerini bilmeniz dileği ile…
