Sağlıklı Yaşam

Duygusal Yalnızlık Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?

instagram takipçi hilesi

Duygusal yalnızlık; teknolojik gelişmelerle birlikte modernleşen toplumlarda, sıkça görülen bir problemdir. Kısaca tarif etmek gerekirse; kişinin etrafında pek çok insan olmasına rağmen, kendisini anlayabilecek kimsenin olmadığını düşünerek, içine kapandığı duygu durumunu ifade eder. Belki de bu ruh haline girmeyen çok az kişi vardır.

Yalnız olmak ile yalnız hissetmek arasında ince bir çizgi bulunur. Öncelikle bunu ayırt etmek gerekir. Yalnız olmak; kişinin tercihleri doğrultusunda, kendisiyle vakit geçirmesi ve bundan keyif alması anlamını taşır. Ancak yalnız hissetmek; kalabalıklar içerisinde kimsenin kendisini anlamadığını düşünerek, melankolik bir ruh haline bürünmek demektir ve bu bir seçim değildir.

Peki zaman zaman hepimize uğrayan bu hissin nedenleri ve başa çıkma yöntemleri nelerdir? İşte biz de bu yazımızda sizlere, bu soruların cevabı niteliğinde bilgiler aktarıyor olacağız. Konuya ilişkin uzman videolarına ise yazımızın son bölümünde ulaşabilirsiniz.

duygusal yalnızlık nedir

Duygusal Yalnızlık Nedenleri Nelerdir?

Kişinin anlaşılmadığını hissetmesi ve üstelik etrafında onlarca insan olmasına rağmen, yalnızlık duygusuna kapılması, oldukça acı verici ve depresyona zemin hazırlayan bir durumdur. Peki bu duruma yol açan etmenler nelerdir, bunlara bir göz atalım..

Çevremizdeki kişiler, bizi yalnızca bizim onlara kendimizi lanse ettiğimiz ölçüde tanırlar. Ancak biz onlardan bazen daha fazlasını bekleriz. Tüm ihtiyaçlarımızı ya da duygu durumumuzu anlamalarının imkansız olabileceğini unuturuz. Hal böyle olunca; onlardan umduğumuz tepkileri alamayız ve nihayetinde anlaşılmadığımızı düşünürüz.

Kendimize farkında olmadan duvarlar örmüş olabiliriz. Evet belirlediğimiz sınırlar ve kişilere gözümüzde biçtiğimiz roller, onların bize gerektiği kadar yaklaşmasını engelleyebilir. Bu da karşı tarafın bize daha yüzeysel davrandığı algısını uyandırabilir.

Hayır diyememek ve ne istediğimizi açıkça söyleyememek bizi olmadığımız bir kimliğe büründürür. Bunun sonucunda kendimizi ait olmadığımız olayların, yerlerin ve faaliyetlerin içerisinde buluruz. Ait olmadığını hissetmek, içsel yalnızlığın belki de en temel nedenidir.

Karşımızdaki insanın bizi anlamasını beklemek hayal kırıklığı ile sonuçlanarak duygusal yalnızlık hissi oluşturur. Duygu ve düşüncelerimizi net olarak anlatmadan, sezgisel yollarla anlaşılmayı istediğimizde bunun pek de mümkün olmadığını görürüz. Çünkü herkesin düşünce yapısı ve olaylara baktığı pencere birbirinden çok farklıdır.

duygusalyalnizlikk

Etrafımızdaki insanlarla aynı dili konuşuyor olmak önemlidir. Sosyokültürel düzeyimize ve dünya görüşümüze çok uzak kişiler ile görüşmek, duygusal yalnızlık problemini tetiklemektedir. Diğer bir deyişle; anlaşılamamanın nedeni ayrı dünyaların insanı olmak olabilir.

İnsanlar hakkında genelleme yapmak yanlıştır. Bir kişi ile frekansların tutmamış olması, herkesle aynı sorunun yaşanacağı anlamına gelmez. Bu algı, bizim çoğu kişiye karşı ön yargılı olmamıza yol açarak, kendimizi yalnızlaştırmamıza neden olur.

Olumsuz iç konuşmalar; insanları tam anlamıyla tanımanıza ve onların sizin için yaptıkları pozitif şeyleri görmenize engel olur. Öğrenilmiş çaresizlik duygusu nedeniyle subjektif söylemlerde bulunmak, duygusal yalnızlık hissini arttırır.

Temas ve iletişim kurmakta zorlanmak ya da öz güven duygusunun oturmamış olması da, kişiyi yalnızlığa iten bir faktördür. Kendisine inanmayan insanların, sağlam temelli beşeri ilişkiler kurarak, kendilerini doğru ifade edebilmesi hiç kolay değildir.

Duygusal Yalnızlık İle Nasıl Başa Çıkılır?

Kendinizi açık ve net bir şekilde ifade edin. Duygularınızı, düşüncelerinizi ve ihtiyaçlarınızı doğru yollarla karşı tarafa aktarın. Örneğin; sözlü iletişiminizin yeterli gelmediğini düşünüyorsanız, hissettiklerinizi kaleme alabilirsiniz.

Sınırlarınızı doğru çizin. Unutmayın siz nasıl bir davranış biçimi benimserseniz, karşı taraf da buna göre şekil alacaktır. Elinizde olmadan yakınlığa karşı defans oluşturuyorsanız psikolojik destek almaktan çekinmeyin.

duygusalyalnizlikkk

Gerektiğinde hayır demeyi bilmeniz çok önemlidir. Aksi takdirde olmadığınız bir kişinin kimliği ile yaşarsınız. Bu sizi hem yorar, hem de duygusal yalnızlık çekmenize neden olarak iç sıkıntısı yaşamanıza yol açar. İstemediğiniz veya onay vermediğiniz hiç bir düşünce ya da duyguya ”peki” demeyin.

İnsanların sizi anlamadığını düşünmeden önce, kendinizi yeteri kadar anlatıp anlatmadığınızdan emin olun. Hiç kimsenin, siz söylemeden ne hissettiğinizi fark edip, öyle davranmasını beklemeyin. Bunun yerine açık iletişimi tercih edin.

Sosyal seviyenizin ve hayata bakış açınızın benzer olduğu kişilerle iletişimde bulunun. Aksi takdirde, siz ne kadar uğraşsanız da o ilişkiden beklediğiniz verimi alamayacağınızı bilin.

Olumsuz deneyimlerinizin bedelini yeni tanıştığınız insanlara ödetmeyin. Onların farklı olabileceği ihtimaline bir şans verin.

İç sesinizin olumlu olmasına özen gösterin, etrafınızdakilerden aldığınız olumlu dönütleri değerlendirin ve duygusal yalnızlık hissinizin geçici olabileceğine inanın.

Öz güven probleminizi aşmadan, beşeri ilişkilerinizin objektif bir koldan ilerlemeyeceğini kabul edin. İşe, kendinize yatırım yapmakla başlayın.

Duygusal Yalnızlık Nedir İle İlgili Video

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Instagram takipçi hilesi
Başa dön tuşu