Dur Yolcu, Bu Toprak, Bir Devrin Battığı Yerdir: 18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri
Dur Yolcu, Bu Toprak, Bir Devrin Battığı Yerdir: 18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri! Bugün 18 Mart. Çanakkale Zaferi’nin tam 110. yıldönümü. Bundan 110 yıl önce, 1915’te, Türk milleti olarak Çanakkale’de büyük bir sınavdan geçtik ve inanılmaz bir zafer kazandık. Belki biz görmedik ama o günler, cesaretin, dayanışmanın ve vatan için verilen mücadelenin en güzel kanıtıydı. Kahramanlarımız, zor şartlara rağmen pes etmedi ve “Çanakkale geçilmez!” dedirtti.
Her 18 Mart’ta bu büyük fedakârlığı hatırlıyor, o yiğit insanları saygıyla anıyoruz. Bu zafer, sadece bizim değil, dünya tarihinin de unutulmaz bir parçası. Çanakkale Zaferi’nin 110. yılı, geçmişi anmak ve geleceğe umut taşımak için çok kıymetli bir gün.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, askerlerimiz canını ortaya koyarak bu destanı yazdı. Denizde, karada, her yerde verilen mücadele, bağımsızlığımızın temel taşlarından biri oldu. Bugün hepimize düşen, bu mirası korumak ve çocuklarımıza anlatmak. 18 Mart, sadece bir bayram değil, aynı zamanda minnetle dolu bir hatırlama günü. O ruhu yaşamak, hepimizin ortak görevi.
Bu yazımızda sizlere 18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri hazırladık. Her bir şiir o dönemi en iyi şekilde yansıtıyor. İşte 18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri.
18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri
18 Mart Çanakkale Zaferi ruhunu en iyi yansıtan şiirleri sizin için derledik.
İlginizi çekebilir: 18 Mart Çanakkale Zaferi Mesajları
18 MART ÇANAKKALE
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur, bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top, tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler, Hatçeler, Ayşeler, Fatmalar.
ALİ OSMAN YILMAZ
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir
SAMET MEHMET BORA
BİR YOLCUYA
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmet’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının kattığı yerdir.
Düşün ki, haşre dek kemiğin, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
NECMETTİN HALİL ONAN
ÇANAKKALE DESTANI
Yaşamaz ölümü göze almayan.
Zafer, göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir ey delikanlı
Diriler şerefli ölüler şanlı
Yurt için döğüşen başı dumanlı
Her zaman bu şandan, o şana gider
FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
İlginizi çekebilir: Çanakkale’de Hangi İl Kaç Şehit Verdi?
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
MEHMET AKİF ERSOY
ÇANAKKALE ZAFERİ
Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu
Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu
Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu
İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü
Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü
MİKDAT BAL
Çanakkale Zaferi İle İlgili Videolar
Kaynak: 1