Başarısızlık Vücudunuza Ne Yapar?
‘İlk başta başaramazsan, dene, dene, tekrar dene’ ya da eski bir söz böyle der. Ancak hoşumuza gitse de gitmese de her şeyde iyi olamayız. Ve en iyi çabalarımıza rağmen, başarmaya çalıştığımız bazı şeylerde başarısız olabiliriz. Bir görevde başarısız olan herkesin onaylayabileceği gibi, başarısızlık kötü hissettirir: Moral bozucu, utanç verici ve üzücü olabilir. Ayrıca stresli de hissettirebilir. Ancak sizi öldürmeyen şeyin sizi daha güçlü kıldığı gerçekten doğru mu?
Eğitimde Gelişme Enstitüsü‘ne (IEA) göre, başarısızlığa karşı ölçülebilir bir fizyolojik tepki vardır. Ve bu da başarıya ulaştığımızda bedenlerimizde ve zihnimizde olanların ayna görüntüsüdür. Ancak Reader’s Digest Canada‘ya göre başarısızlık aynı zamanda öğrenmemize de yardımcı oluyor.
Başarısız olduğumuzda zihnimizin ve bedenimizin neler yaşadığını anlamak, ikinci bir girişimde şansımızı artırmaya yardımcı olur. Kendinizi sürekli başarısızlıklardan bunalmış bulursanız, bilim bize beyninizi yeniden eğitmek, kendinizi toparlamak ve yeniden başlamak için atabileceğiniz birkaç basit adım olduğunu gösteriyor.
Başarısızlık Vücudunuza Ne Yapar?
Kazanan Etkisi
Forbes‘a göre, bilimin bunun için bir terimi var: Kazanan etkisi, Ian Robertson‘ın 2012 tarihli ‘Kazanan Etkisi: Güç Beyninizi Nasıl Etkiler?’ adlı kitabından alınmıştır. Forbes’un yazdığı gibi, başarmak için yola çıktığımız bir şeyde gerçekten herhangi bir şeyde başarılı olduğumuzda, beynimiz ve vücudumuz dopamin, serotonin ve endorfin ile dolup taşıyor.
Bize o coşkulu duyguyu veren, oraya geri dönüp iyi olduğumuz şeyi tekrar deneme isteği uyandıran her şey. Bize o coşkulu hissi veren her şey, oraya geri dönüp iyi olduğumuz şeyi tekrar denemek istememize neden olur. Kazanmak bize kendimizi iyi hissettirdiği için buna bağlı kalırız ve kaçınılmaz olarak daha iyi oluruz.
Psychology Today‘in belirttiği gibi, diyetimizdeki yeterli miktarda glikoz bilişsel işlevi, daha iyi yemeyi, daha iyi düşünmeyi ve başarılı olmayı etkiler. Evrimsel bir perspektiften bakıldığında, bunların hepsi mantıklıdır. İyi olduğumuz görevleri arar ve tekrarlarız ve zaman içinde bunlarda daha iyi oluruz. Bunu yaparken beynimizde nöral yollar oluşur ve derinleşir, kendimizi daha güvenli ve emin hissetmemize yardımcı olur.
Bu şekilde büyür ve öğreniriz ve aynı zamanda hayatta kalmak için yapmamız gereken her şeyi yapmamızı teşvik eden doğal bir emniyet mekanizmasıdır. Ancak işler planlandığı gibi gitmediğinde ne olur? IEA‘ya göre, başarıda olduğu gibi başarısız olduğumuzda da beynimiz kimyasal bir kokteyl ile bombardımana tutuluyor, ancak bu sefer farklı bir karışım.
Kaybetmenin İyi Hissettirmemesinin Bir Nedeni Var
Başarısız olduğumuzu hissettiğimizde beynimiz bize iyi gelen kimyasallar yerine stres hormonu olan kortizol ile dolup taşma eğilimi gösterir. Heartmanity‘nin belirttiği gibi, kortizol savaş ya da kaç tepkisini tetikler ve hayal kırıklığı ve utanç gibi duyguları düzenler; bunların hepsi başarısızlık yaşadıktan sonra yeterince yaygın duygulardır. Yüksek stresli bir durumda olduğumuzda, alt beynimiz sürücü koltuğunu üst bilişsel işlevimizden devralır.
Sonuç olarak, genellikle istemsiz olarak daha duygusal ve tepkisel hale geliriz. Bazı insanlar bu duygular tarafından motive edilse de, IEA‘nın yazdığı gibi, gerçek veya algılanan başarısızlıklar üzerinde durma eğilimindeyiz, zihinlerimizde ve bedenlerimizde kimyasal reaksiyonu yeniden yaratarak bu sinir yollarını derinleştiriyoruz.
Başarısızlığın üstesinden gelmek için beynimizdeki bu duyguları yeniden çerçevelemek en iyisidir. Küçük hedefler belirleyin, dopamin ödülünüzü kazanın ve yavaş yavaş bu fizyolojik tepki kaybolacaktır. Heartmanity‘ye göre, herkes zaman zaman başarısızlık yaşar ve önemli olan duygularınızı bastırmak değil, neyin yanlış gittiğinin üzerinde durmak yerine onlardan ders çıkarmaya çalışmaktır.
IEA ile konuşan nörolog Dr. Judy Willis, ‘Amacımız, beyninizin çabalarınızın ilerleme sağlayacağına dair beklentilerini yeniden düzenlemektir, artan zorluklarla bile, hedefi gerçekten istemeniz gerekir. Yapmanız gerektiğini düşündüğünüz ama yapmak için can atmayacağınız bir şeyle kendinizi zorlamanın zamanı değil.’ Willis bunun yerine, ‘Yolda ve bitişte keyif alacağınız bir hedef seçin’ dedi.