Tarihteki Unutulmayan 3 Aşk Hikayesi
Tarihteki unutulmayan aşk hikayelerinden bazılarını mutlaka duymuşsunuzdur. Aşk hikayesi dinlemeyi hangimiz sevmeyiz ki? Hepimizin kendi hayatlarımızda hikaye diyebileceğimiz aşklar yer edinmiştir. Sevmek sevilmek herkesin başına gelebilir peki ya aşık olabilmek? Aşık kalabilmek, karşılığını alabilmek… Ya da bir aşkı unutulmaz yapabilmek.
Aşkın göreceli bir kavram olduğu aşikardır kimine göre aşk diye bir şey yok iken kimine göre aşksız bir yaşam yoktur. İster inanalım ister inanmayalım ama bugün sizlerle paylaşacağım aşk hikayeleri böyle bir duygunun varlığının güçlü birer kanıtı olacaklar. Tabii her aşk hikayesi mutlu sonla bitmez. Kimileri heyecanlı, coşkulu iken kimisi hüzünlü bir şekilde sona ermiştir. Ama hepsinin bir ortak noktası var ki yaşadıkları aşklar tarihteki yerlerini almıştır. İşte bugün ki yazımızda sizlere tarihe adını, hikayesini ve kalplerini bırakmış hikayeleri paylaşacağız.
Tarihteki Aşk Hikayeleri
Napolyon ve Josephine
Napolyon Bonapart ve Josephine aşkı aslında oldukça enteresan bir ilişkidir. Belki size de ilginç gelecek ama bu ikiliden aşkı yaşayanda yaşatanda Napolyon’dur. Kendisinden 5 yaş büyük olan Josephine’i görür görmez aşık olur ve kendisiyle evlenmek ister. Josephine ise başından bir evlilik geçmiş ve iki çocuk sahibi bir kadındır.
Napolyon ile evlenmesinin tek ve en büyük sebebi ise güçtür. Basit bir hayat yaşarken bir anda ülkenin kraliçesi konumuna gelir. Herkes Napolyon’a başarılarına hayran iken onun gözü ise Josephine’ den başkasını görmüyordur. Tek zaafı artık karısıdır. Savaşta olduğu zaman hep mektuplaşıyorlardır. Josephine, Fransa’da gününü gün ediyor Napolyon’ a ise yazdığı mektuplarda soğuk davranıyordur.
Aradan yıllar geçmiştir ve hala Napolyon’a veliaht olabilecek bir çocuk verememiştir. Ve belki de aklına hiç gelmeyen bir şey oldu. Josephine Napolyon tarafından terk edilmiştir. Başka bir kadınla evlenen Napolyon sonunda bir veliaht sahibi olur ama ölürken bile Josephine’i dilinden düşürmez.
Salvador Dali ve Gala
Salvador Dali ve Gala aşkı Dali’nin eserleri gibi gerçeküstülük barındırıyordu.
Salvador Dali, işinde çok başarılı ve adından söz ettiren bir ressamdı. Sanatının zirvesinde olduğu bir dönemde Dali, Gala ile karşılaştı ve hayatında bambaşka bir dönem başladı.
İlginç olan şudur ki Dali hayatı boyunca hiçbir kadınla cinsel ilişkiye girmemişti. Hep bir mesafe vardı kadınlar ile arasında ta ki Gala’yı görene kadar. Gala ise evli ve bir çocuk annesiydi. Ama bu Dali ile birlikte olmasına engel olamadı. Gala ve Dali hayatları boyunca hiç cinsel ilişkiye girmediler. Belki çılgınca ama aralarındaki aşk sadece büyük bir bağdan oluşuyordu.
Ama Gala bir yandan hayatını yaşamaya devam etti. Ve bu durum Salvador Dali için çok üzücü bir süreç oldu. Yaşadığı hisleri eserlerine yansıttı.
Aşkları tam 50 yıl boyunca Gala hayata veda edene kadar devam etti. Sevdiği kadının ölümünün ardından Salvador Dali şöyle demiştir;
”Gala’nın acısından Ki benim acımdır Gala’nın ölümünden Ki benim ölümümdür Başka hiçbir şey hayatıma dokunamaz.”
Grace Kelly ve Monaco Prensi III.Rainier
Sonu hüzünlü biten bir aşk hikayesi de Grace Kelly ve Monaco Prensi’nin aşk hikayeleridir. Monaco Prensi Rainier, Grace Kelly’i daha tanımadan çok beğeniyordur çünkü Grace Kelly, kendi döneminin ünlü ve güzel oyuncularından biridir.
Rainier halkı tarafından evlenmesi adına baskı görmektedir. Eğer evlenip bir veliahtı olmazsa ülkesi Fransa’nın kontrolüne girecektir. Bu sırada Cannes Film Festivali’nde tanışıp birbirlerinden oldukça etkilenirler. Bir yıl süren flört döneminden sonra milyonlarca insanın onları televizyondan izlediği görkemli bir düğün ile evlenirler. Öyle ki Grace aşkından oyunculuğu bile bırakmıştır. Bu evlilikten 3 çocuk sahibi olurlar. Prens Rainier, Grace Kelly’nin filmlerini Monaco’da yasaklamıştır. Ve Rainier aradan zaman geçtikçe Grace’ e karşı ilgisini yavaşça kaybeder ve karısını aldatır. Grace bu duruma çok üzülür ve kendisini artık Monaco’ya adamıştır. Halkı tarafından da oldukça sevilmektedir.
Bu aşk bir gün Grace Kelly’nin kızı Stephanie ile birlikte trajik bir trafik azası geçirmesiyle son bulur. Prens Rainier yıkılır ve Monaco halkı büyük üzüntü duyar. Prens bir daha hiç evlenmez ve ölümünün ardından karısı Grace Kelly’nin yanına defnedilir.