Yaşam

Arabuluculuk Nedir? Çözüm Yöntemleri Nelerdir?

Arabuluculuk Nedir? Toplumlarda hızla artan nüfus, buna paralel olarak sosyal ve ekonomik ilişkilerde de artışa ve bu artış da, doğal olarak bireyler – şirketler – kurumlar arasında uyuşmazlıkların da hızla çoğalmasına sebep olmaktadır.

Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artan uyuşmazlıklar nedeniyle mahkemelerin iş yükünün çok fazla artması karşısında; uyuşmazlıkların kısa sürede çözümlenememesi, yargılama masraflarının artması ve yargılamanın aleniyetinin sosyal hayatta bazı sıkıntılara yol açması üzerine alternatif çözüm yöntemleri geliştirilmek yoluna gidilmektedir.

Günümüzde gelinen noktada, toplumsal barışa katkı sunan, para ve zaman hususlarında avantaj sağlayan özellikleriyle en çok tercih edilen alternatif çözüm yöntemi, bir meslek dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte biz de bu yazımızda sizlere; çağımızın mesleği hakkında detaylı bilgiler veriyor olacağız, ilgili videolara yazımızın sonunda ulaşabilirsiniz.

arabuluculuk

Arabuluculuk Nedir?

Aslında alternatif çözüm yöntemlerinin uygulanması yeni bir işleyiş değildir. Geleneksel anlamda tüm kültür ve uygarlıklarda yüzyıllardır şöyle veya böyle uygulanmaktadır.Ancak, profesyonel anlamda modern bir kurum olarak ortaya çıkması Anglo-Sakson kökenli ülkelerde görülmüş olup; 1960’lı ve özellikle 1980’li yıllarda ABD’ de ve daha sonraları İngiltere’de, 2000’li yıllarda ise Avrupa ülkelerinde de hızla işlerlik kazanmaya ve kendine uygulama alanı bulmaya başlamıştır.

Elbette her ülkede aynı şekilde uygulanmamaktadır. Alternatif çözüm yolları her ülkenin sosyolojik ve toplumsal yapısına uygun olarak vücuda gelmiştir. Ancak denilebilir ki, alternatif çözüm yöntemleri arasında en yaygın olarak kullanılan, tercih edilen yöntem, arabuluculuktur.

Bir alternatif çözüm mekanizması olarak ve “ihtiyari” uygulanmak üzere Türk Hukuk Sitemine 2013 yılında giren Arabuluculuk Kurumu, kısa sürede hızla gelişmiş ve toplum tarafından da benimsenmiştir. Zamanla gelişen ihtiyaçlar nedeniyle de, aşağıda açıklanacağı üzere bazı alanlarda dava açmadan önce arabulucuya gitmek dava şartı haline getirilmiştir.

6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK), 2/1-b maddesinde şöyle tarif edilmektedir:
Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi.”

arbl

Ayrıca Kanunun 1. Maddesinde de; “Yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir” denilmektedir.Bu tanımlamalardan hareketle, diyebiliriz ki Arabulucuğun temel yapısı;

  • “tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve kamu düzeninden sayılmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar” ın arabuluculuk konusu olabileceği,
  • “bağımsız, tarafsız ve objektif bir üçüncü kişi olan Arabulucunun tarafları bir araya getirerek, ortaklaşa bir çözüm bulmaları konusunda iletişim sağlayacağı ve aralarındaki uyuşmazlığı kendi kendilerine çözmeleri için onlara yardımcı olacağı” esasları üzerine kurulmuştur.

Arabuluculuk İlkeleri Nelerdir?

  • İradi Olma
    Arabuluculuk Süreci tamamen tarafların serbest iradeleri ile şekillenir. Arabuluculuk Kanunu ile düzenlenmiş olan “zorunlu arabuluculuk alanları dışında kalan” uyuşmazlıklarda taraflar arabulucuya başvurmak konusunda serbesttirler. Yine her türlü arabuluculuk sürecinde; süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya istedikleri zaman bu süreçten vazgeçmek konusunda da serbesttirler. Bu sürecin sonunda uyuşmazlığı tamamen çözen bir anlaşmaya varılabileceği gibi, kısmen çözüme de ulaşılabilir.
  •  Eşitlik
    Taraflar, hem arabulucuya başvururken, hem de tüm süreç boyunca eşit haklara sahip olup; Arabulucu, taraflar arasında eşitliği gözetmekle ve ona göre hassas davranmakla yükümlüdür.
  • Gizlilik
    Arabulucukta GİZLİLİK, Mahkemelerde ise ALENİYET esastır. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça Arabulucu, süreçte kendisine sunulan bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla mecburiyetindedir.

Yine Arabulucu, tarafların arabuluculuk sürecinde nasıl hareket ettiği hakkında 3.kişilere bilgi veremeyeceği gibi; özel oturumlarda edindiği hiçbir bilgiyi de, bilgiyi veren tarafın açıkça rızası olmadan, diğer tarafa aktarmamalıdır. Gizlilik kuralına aykırı hareket eden arabulucunun, hukuki ve cezai sorumluluğu söz konusu olup; Arabuluculuk Sicilinden silinmesine dahi karar verilebilir.

  • Beyan veya Belgelerin Kullanılamaması
    Arabuluculuk sürecine katılan taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa katılan üçüncü bir kişi, süreç sonrasında o uyuşmazlıkla ilgili olarak dava açıldığında veya tahkim yoluna gidildiğinde, şu bilgi ve belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamaz:
    Arabuluculuk daveti veya taraflardan birinin arabuluculuk faaliyetine katılma isteği.
    Arabuluculuk sürecinde taraflarca ileri sürülmüş olan görüş ve teklifler, öneriler veya herhangi bir olay veya iddianın kabulü.
    Yalnızca arabuluculuk faaliyetinde kullanılmak için, süreç başladıktan sonra hazırlanmış olan belgeler.

arabu

Arabuluculuğun Avantajları

Bir uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile çözülmesi durumunda; taraflar için sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan pek çok fayda söz konusu olabilir.

  •  Arabuluculukta uyuşmazlıklar, daha az masrafla ve daha çabuk olarak çözüme
    kavuşur.
  • Uyuşmazlıkların çözümünde hak temelli değil, menfaat temelli bir anlayış
    hakimdir. Bu nedenle, taraflar arasında menfaatler dengesinin kurulmasına
    bakılır.
  • Gizlilik ilkesi gereği, taraflar arasındaki ilişkiler zarar görmeden çözüme
    ulaşılabileceği gibi; yine gizlilik sayesinde tarafların ticari itibarları da zarar
    görmez.
  • Gizlilik ilkesi gereği, taraflar arasındaki ilişkiler zarar görmeden çözüme
    ulaşılabileceği gibi; yine gizlilik sayesinde tarafların ticari itibarları da zarar
    görmez.

Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?

Arabuluculuk başvurusu yapılacak uyuşmazlık dava şartı arabuluculuk alanına giriyorsa, uyuşmazlık için yetkili olan mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna başvuru yapılır. Arabuluculuk bürosu bulunmayan yerlerde ise, bu konuda görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılması gerekir.

Hemen belirtelim ki; ihtiyari arabuluculuk başvurusu yapılacaksa, başvurucu kendisinin seçtiği veya karşı tarafla birlikte seçecekleri arabulucuya başvururlar. Arabuluculuk bürosu, komisyon tarafından bildirilen listeden sırası gelen arabulucuyu görevlendirir.

Kendisine görev tevdi edilen arabulucu, dosyadaki taraflara ait iletişim bilgileri ile her türlü iletişim vasıtasını kullanarak taraflara ulaşır ve davet mektubu ile tarafları ilk toplantıya davet eder. Başvurucunun arabuluculuk bürosuna başvurmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede dava için söz konusu olan zamanaşımı süresi durur ve hak düşürücü süreler de işlemez.

Taraflar ilk toplantıda anlaşmak veya anlaşmamak konusunda karar verebilecekleri gibi, gerek görülürse toplantı ikinci – üçüncü toplantı yapmak üzere de ertelenebilir.

Sürecin sonlandırılmasına karar verilince, taraflar uyuşmazlık konusunda anlaşmaya varamamışlarsa, Arabulucu tarafların talep ve beyanları doğrultusunda Anlaşmama Son Tutanağını düzenleyerek taraflara imzalatır, kendisi de imzalayarak süreci sonlandırır.

Görüşme sonunda taraflar anlaşmaya varmışlarsa, Arabulucu tarafların talep ve beyanları doğrultusunda Anlaşmama Son Tutanağı ve Anlaşma Belgesi düzenleyerek taraflara imzalatır, kendisi de imzalayarak süreci sonlandırır.

arabulucuu

Arabulucu Kimler Olabilir?

Doktrinde arabuluculuk çözüm yöntemi tarif edilirken, Arabulucunun “tarafsız ve bağımsız üçüncü kişi” olduğuna vurgu yapılır. Bu bağlamda Arabulucu, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından tutulan “Arabuluculuk Sicili” ne kayıtlı olmak zorundadır. Arabuluculuk Siciline kayıt olabilmek için de;

Arabuluculuk Toplantılarına Kimler Katılabilir?

Arabuluculuk toplantılarına Arabulucu, taraflar ve tarafların avukatları katılma hakkına sahiptir, tarafların avukat olmayan vekilleri toplantıya katılamazlar. Ancak, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olması halinde ve tüm tarafların rızası ile uyuşmazlık konusu ile ilgili uzman kişiler de katılabilirler.

Arabuluculuk Alanları Nelerdir?

Arabuluculuk Çözüm Yöntemi her ne kadar kural olarak tarafların kendi isteği ile başvurduğu alternatif bir çözüm yöntemi ise de; kanun koyucu bazı uyuşmazlık konularında dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasını zorunlu kılmıştır.

İşte bu nedenle, “Dava Şartı (Zorunlu) Arabuluculuk” ve “İhtiyari Arabuluculuk”
şeklinde ikili ayrım yapılmaktadır.

  • Dava Şartı (Zorunlu) Arabuluculuk

Aşağıda sayılan alanlar ile ilgili uyuşmazlık söz konusu olduğu takdirde, arabuluculuk sürecinin yürütülmüş ve sonlandırılmış olması dava açabilmek için ön şarttır. Yani, bu alana giren uyuşmazlıklar ile ilgili dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması ve süreç sonunda düzenlenen Anlaşmama Son Tutanağının da, dava dilekçesine eklenmiş olması gerekmektedir.

Bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı taktirde ise, mahkeme tarafından davacı tarafa, “son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi halde davanın usulden red edileceği” uyarısını içeren bir davetiyen gönderilir ve verilen bu sürede arabuluculuk son tutanağı dosyaya sunulamazsa, dava ret edilir. Görüldüğü gibi bu alanın konusuna giren uyuşmazlıklar ile ilgili arabuluculuk süreci yaşanmadan açılan davalar, dava şartı yerine getirilmediği için ret edilir.

Ancak, bazı İş – Ticari ve Tüketici Uyuşmazlıkları da, zorunlu arabuluculuk kapsamına girmemektedir. Bu nedenle, dava açmadan önce bu hususa çok dikkat edilmesi gerekir.

Zorunlu Arabuluculuk Alanları

  1. İş Uyuşmazlıkları (bazı uyuşmazlıklar hariç)
  2.  Ticari Uyuşmazlıklar (bazı uyuşmazlıklar hariç)
  3. Tüketici Uyuşmazlıkları (bazı uyuşmazlıklar hariç)
  4. Kira İlişkisinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar
  5. Taşınır ve Taşınmazların Paylaştırılması ve Ortaklığın Giderilmesinden Kaynaklı
    Uyuşmazlıklar
  6. Kat Mülkiyetinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar
  7.  Komşu Hakkıyla İlgili Uyuşmazlıklar
  8. Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıklar

arabulu

  • İhtiyari Arabuluculuk

Türk Hukuk Sisteminde arabuluculuk yöntemi, kural olarak “isteğe bağlı olarak” başvurulan bir çözüm yöntemi olarak düzenlenmiştir ki, bu şekilde yapılan arabuluculuk görüşmelerine “İhtiyari Arabuluculuk” denmektedir.
İhtiyari Arabuluculuk; tarafların “üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri” her türlü özel hukuk uyuşmazlığında, uyuşmazlığın çözümü için mecburiyetleri olmadığı halde, dava açmak yerine arabulucuya gitmeyi tercih etmeleridir.

İhtiyari arabuluculuk alanına giren uyuşmazlıklarda; taraflar arabulucuya başvurma, arabulucuyu seçme, süreci devam ettirme, sonuçlandırma veya herhangi bir aşamasında süreçten vazgeçme hususlarında tamamen serbesttirler. İhtiyari Arabuluculuk konusu uyuşmazlıkları ise kısaca; “zorunlu arabuluculuk konusuna girmeyen, fakat arabuluculuğa elverişli olan” tüm uyuşmazlıklar olarak tarif edebiliriz.

Ayrıca, çok önemli bir hususun da altını çizmek gerekir ki; dava şartı arabuluculuk konusu bir uyuşmazlık, dava şartı arabuluculuk sürecinde herhangi bir nedenle anlaşmama olarak sonuçlandıktan sonra, taraflar isterlerse tekrar ihtiyari arabuluculuk olarak görüşme konusu yapılabilir.

Arabuluculuğa Elverişli Olmayan Alanlar Nelerdir?

Arabuluculuğa elverişli olmayan uyuşmazlıklar çok çeşitli olmakla birlikte, başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Boşanma, Velayet, Babalık Davası, Yaş Tashihi, Cinsiyet Değişikliği, Evliliğin Feshi, Vesayet, Evlat Edinme v.s. gibi aile hukuku davaları,
  • Tapuda İsim, Soyadı ve benzeri Kayıt Düzeltme hususları,
  • Aile İçi Şiddet Uyuşmazlıkları,
  • Hizmet Tespitine İlişkin Davalar,
  • İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Konusunda Uyuşmazlıklar,
  • Sosyal Güvenlik Mevzuatından kaynaklanan bazı davalar,
  • İmar Mevzuatından kaynaklanan bazı davalar,
  • Tüketici Hakem Heyetinin Görevi ile İlgili Uyuşmazlıklar,
  • Tüketici Hakem Heyetinin Kararlarına Yapılan İtirazlar,
  • Suç Teşkil Eden Fiiller nedeniyle oluşan Uyuşmazlıklar,
  • Vergi Uyuşmazlıkları,
  • İdari Yargının yetkisine giren Tam Yargı Davası ve İptal Davası.

Arabuluculuk Sürecinde Süreler

İhtiyari arabuluculuk süreci herhangi bir süreye tabi değildir, taraflar süreci istedikleri gibi yürütebilirler. Ancak zorunlu arabuluculuk alanına giren uyuşmazlıklar için kanunun belirlediği sürelerde, sürecin tamamlanması gerekir. Bu süreler şöyle düzenlenmiştir:

  • İş Uyuşmazlıkları için: 3 + 1 hafta,
  • Ticari Uyuşmazlıklar için: 6 + 2 hafta,
  • Tüketici Uyuşmazlıkları için: 3 + 1 hafta,
  • Kira İlişkisinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar için: 3 + 1 hafta,
  • Ortaklığın Giderilmesi Uyuşmazlıkları için: 3 + 1 hafta,
  • Kat Mülkiyetinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar için: 3 + 1 hafta,
  • Komşu Hakkıyla İlgili Uyuşmazlıklar için: 3 + 1 hafta,
  • Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıklar için: 2 + 1 hafta.
Arabuluculuk Ücretleri Ne Kadardır?

Kanuni düzenleme gereği, taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça arabuluculuk ücreti, sürecin sona erdiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanır ve bu ücret taraflarca eşit olarak ödenir.
Ancak, tarafların ücreti hangi oranlarda ödeyeceklerini kendilerinin de kararlaştırması mümkündür.
Fakat hiçbir zaman, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen ücretlerin altında bir ücret belirlenemez.

İhtiyari Arabuluculukta arabulucu, arabuluculuk ücretinin yanında, arabuluculukla ilgili yaptığı tüm harcamalarını da istemek hakkına sahiptir. Zorunlu arabuluculukta ise, masraf talep edilemez.

Arabuluculuk Anlaşma Belgesinin Geçerliliği Nedir?

Arabuluculuk süreci sonunda taraflar arasında bir anlaşmaya varılacak olursa, düzenlenecek olan “anlaşma belgesi” nin icra edilebilirliğine ilişkin mahkemeden şerh verilmesini talep edebilirler.

İcra edilebilirlik şerhi taşıyan anlaşma belgesi, ilam niteliğinde belge niteliği taşır.

Öte yandan taraflar, avukatları ve arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhine gerek olmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.

Arabuluculuğun Sona Ermesi

Aşağıdaki durumlarda arabuluculuk süreci sona erer:

  • Tarafların anlaşmaya varması durumunda,
  • Arabulucunun, süreç için daha fazla çaba gösterilmesine gerek olmadığını
    tarafların da onayı ile tespit ettiğinde,
  • Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, süreçten ayrılmak istediğini
    bildirmesi durumunda,
  • Tarafların kendi aralarında anlaşarak, süreci sona erdirmeleri durumunda,
  • Söz konusu uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişsiz olduğunun tespiti
    durumunda.

Arabuluculuk Mesleği Hakkında Video

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu