Antisemitizm Nedir?
Antisemitizm, Yahudilere karşı var olan nefret ve düşmanlık için kullanılan bir terimdir. Yahudilik dinine, toplumuna, değerlerine ve insanlarına kısacası yahudi dinine mensup olan her şeye yapılan düşmanca davranışların genel adına Antisemitizm denir.
Antisemitizm Türleri Nedir?
- Charles Lindbergh’in ve Cicero’nun örnek olarak gösterdiği, siyasi ve ekonomik olarak başlatılan antisemitizm.
- Dini ve teolojik terim olarak kullanılan, Anti-Yahudilik olarak da bilinen antisemitizm.
- Voltaire ve bazı aydınlanma dönemi düşünürlerinin Yahudiler için açgözlü ve kibirli olduklarına inanarak ortaya attıkları milliyetçi antisemitizm.
- Naziler tarafından yapılan Yahudi Soykırımı sırasında ortaya çıkan ırkçı antisemitizm.
Antisemitizm Etimolojisi ve Kullanımı
Etimoloji, kelime kökenlerini araştırıp anlatan bir bilimdir. Antisemitizm terimi hakkında da bugüne kadar pek çok araştırma yapılmıştır.
Semitik, terim olarak Arapları, Süryanileri , Aramileri, Habeşleri ve İbranileri içine alan bunların dil grubunda konuşanları ifade etmek için kullanılır. Kelime kökeni tüm Sami halklarına yönelik bir nefreti ifade etsede Antisemitizm her zaman Yahudilik’e yönelik saldırganlık ve nefretle ön plana çıkmıştır. Bu kelime ilk olarak 1860’da Avusturyalı Yahudi Moritz Steinschneider tarafından kullanılmıştır.
Köln Üniversitesi’nde çalışma yapan Prof. Dietz Bering, Antisemistlere göre Yahudilerin, kısmen değil tümüyle kötü olduklarına onları iflah etmenin bir yolu olmadığını belirtmiştir.
Bernard Lewis ise, antisemitizmi diğerlerinde farklı ele alarak insanlara yöneltilmiş büyük bir önyargı, nefret veya baskı olarak tanımlamaktadır.
Ortaya Çıkışı ve Tarihçesi
İnsanlık tarihinin başlangıcı Antik Çağlara bakarsak antisemitizme ait olan görüşleri bulabiliriz. Yunan ve Romalı çoğu yazarın çalışmalarında Yahudilere ve dinlerine duyulan önyargılara örnek oluşturan ifadeler yer almaktadır. Yunan yöneticilerin Yahudi kutsal kitapları üzerine çalışmaları yasakladıkları örneklere rastlanmaktadır. M.Ö. 3. yüzyılda İskenderiye’de yaşanan Yahudi karşıtı ayaklanmalar sonucunda binlerce Yahudinin ölümü önemli kaynaklarda yer almaktadır.
M.S. 9. yüzyılda İslam dünyası gayri müslim statüsünde Yahudilerin dinlerini özgürce yaşamalarına izin vermiştir. Müslümanların yönetiminde 11. yüzyıla kadar İspanya’daki Yahudi kültürü en özgür çağını yaşamıştır. 11. yüzyıldan sonra Mısır, Suriye ve Irak gibi birçok yerde sinagogların tahrip edilmesiyle karışıklıklar artmaya başlamıştır. Kur’an’da yasaklanmasına rağmen Fas’ta ve Bağdat’ta Yahudiler, İslam’a geçmek veya ölüm arasında seçim yapmaya zorlanmıştır. Orta Çağ boyunca Yahudilere kan iftiraları, kovulma, din değiştirmeye zorlama ve katliam gibi birçok baskı yapılmıştır. Antisemitizmin en ağır yaşandığı katliam dönemi Haçlı Seferleri’nde zirve yapmıştır.
Yüzyıllarca dönemler boyu devam eden katliam ve nefretler yirmi yüzyılda yine zirveye ulaşmıştır. Nazi işgali altında olan Avrupa’da Yahudilerin üzerindeki baskı git gide büyüyerek kitlesel katliama dönüşmüştür. Bu olay 1941-1945 yılları arasında Holokost adı verilen Yahudi Soykırımı ile sonuçlanmıştır. Naziler 11 milyon Yahudinin 6 milyonunu bu süreçte katletmiştir.
20. ve 21. yüzyıla gelindiğinde Avrupa’da yapılan gözlemlere bakıldığında 2000 yılından günümüze antisemitizm adına kayda değer bir artış gözlemlenmiştir. Yahudilere yönelik saldırılar halen devam etmektedir.
Sadece antisemitizm adı altında Yahudilere yapılan saldırılar değil günümüzde halen ırkçılık ve dini olarak her ırk, din ve dilden insana ayrım, şiddet, ön yargı ve nefret devam etmektedir. Giderek azalması gereken bu durum ve örnekler maalesef dünya çapında günden güne artmaktadır. Bu duruma Martin Luther King’in en uygun düşen lafı ise her şeyi özetlemektedir: “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ancak çok basit bir şeyi unuttuk; kardeş gibi yaşamayı…”