Filozof denildiği zaman aklınıza ciddi ve oturaklı insanlar geliyor değil mi? Aslına bakılırsa onların da daha önce hiç duymadığınız pek çok özelliğe sahipler. Hiç beklemediğiniz ve oldukça şaşıracağınız pek çok çılgınlığın altına imzasını atan o filozoflar ve marifetleri…
1-) Nietzsche’nin Dramı
3 Ocak 1989 tarihinde Friedrich Nietzsche odasından hışımla çıktıktan sonra bir at sürücüsünün atını acımasızca kamçıladığını gördü. Nietzsche de atın üzerine doğru büyük heyecanla koştu ve kollarını atın boynuna dolayarak ağlamaya başladı. Bu esnada tam olarak sinir krizi geçiriyordu. Friedrich yere düşüp kendini kaybederken çevresine toplaşan insanlar ise şaşkın bir vaziyette onu izliyorlardı.
Nietzsche’nin o geceden sonra bütün yaşamı allak bullak olmuştu. Akli melekelerinin neredeyse tamamını yitirdi. 1897 yılına dek annesi bu tarihten sonra da annesinin ölümünden sonra kız kardeşi bakmıştır. Beyninde meydana gelen kanserden dolayı 1900 yılında yaşamını yitirmiştir.
2-) Tavuk Mu İnsan Mı?
Sinop’un çocuğu Diyojen biraz sinirli bir insandı. Darphane işleten babasının bastığı paralar değerini yitirince Sinop’tan sürülmüştür. O da yeni durak olarak Atina’yı seçmiştir. Büyük İskender’e söylediği “gölge etme başka ihsan istemem” sözü ile ünlü olan Diyojen’in elbette ki tek deliliği bu değildi. Platon’un “insan iki ayaklı akılsız bir hayvandır” sözünü duyduğu vakit eline bir tavuk alarak tüylerini yolmuş ve sonrasında Platon’un tüyleri yolunmuş tavuğu insan olarak akademisine almasını veya hatasını kabul etmesini istemişti.
3-) Descartes Fırınlarda Uyuyordu
Dünya genelinde oldukça fazla referans gösterilen ve batı felsefelerinin temeli olarak addedilebilecek olan “düşünüyorum öyleyse varım” sözü Descartes’in bir fırının içinde uyurken aklına gelmiş olduğunu biliyor muydunuz? Evet, söz konusu fırın evlerimizde kullandığımız türden fırınlar gibi değildi, ancak büyük bir taş fırındı ve ateşi de yemek yapmak istendiği zamanlarda arttırılıyordu. Yine de içine girip uyumak fikri çok normal gibi gelmiyor.
4-) Hükümet Sokrates’e Borçlu
Yaşamış olduğu dönem içerisinde Sokrates’in sahip olduğu sıfatlardan birisi de “Atina’nın sineği”dir. Kimi Atinalılara göre sinekler atları nasıl rahatsız ediyor ise Sokrates’te Atinalıları öyle rahatsız ediyordu. O dönem içerisinde geçerli ve doğru sayılan bütün kuralları sorgulaması ve sürekli sorular yöneltmesi kimilerini zıvanadan çıkartmakla kalmıyor ve gençleri de yoldan çıkardığı düşünülüyordu.
Sonuç olarak bu tarz suçlamalar ile yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldı. Antik çağda düşünce özgürlüğü de ancak ve ancak buraya kadar ilerleyebilmiştir.
5-) Demonax’ın Açlığı
Yaşamış olduğu dönemin en önemli kanun koruyucularından birisiydi. Adı Solon ve Lycurgus ile beraber anılmaktaydı. Arkadia’da yaşıyordu ve birçok önemli reformun altına imza atmıştır. Dönemin en güvenilir insanlarından birisi olduğu için hukuk kuralları koymak ve insanları barıştırmak için uğraşmaktaydı. Demonax kendisine iyi bakarak kimsenin bakımına muhtaç olmadan yaşamaya devam etti.
Bir süreden sonra yemek yemeyi bıraktı. Ölen dek ağzına tek bir lokma yemek koymadı. 100 yaşında hayata gözlerini yumduğunda, yemek yemeyerek intihar eden ilk insan olarak tarihe geçti.
