Uçakla yapılan seyahatler genel itibari ile bizi birkaç saatte varmak istediğimiz adrese ulaştırdığı ve bunu yaparken de konforlu ve hızlı olduğu için tercih etmekteyiz. Fakat her yolculuk böyle değildir. Kimi rotalar vardır ki uçakla bile gitseniz ortalama 10, 12 ya da daha uzun saatler sürebilmektedir. Bu uzun süren uçuşların sağlık yönünden kimi riskler doğurduğunu da söyleyebiliriz. Uzun uçak yolculuğu yapacak herkesin bilmesi gereken birtakım riskleri ve onları ortadan kaldırmanın yollarını sizin için kaleme aldık…
1-) Sıvı Kaybı
Uçak kabinlerinde var olan nem oranı genel itibari ile %20’den daha az seviyededir, bu da Sahra Çölü’nden daha az bir nem oranı anlamına gelmektedir. Bu durum fazla orandaki kuru hava ve az oksijenle bir araya gelince sıvı kaybına neden olabilmektedir.Alkollü içecekler ve ya kafein içeren içecekler tüketmek de sıvı kaybını hızlandırabilmektedir.
Su kayıpları 3-4 saatlik uçuşlarda kendisini çok fazla göstermezken 10 saatlik bir uçuş göz önüne alındığında, bir kadın ortalama olarak 1,6 litre su kaybı yaşarken erkeklerde ise söz konusu oran %25 daha fazladır. Sıvı kaybının en bilinen belirtileri ise dikkat eksikliği, yorgunluk ve asabiyettir. Bu durumu ortadan kaldırmanın en önemli yolu ise bol su tüketimidir.
2-) Enfeksiyon
Yolculuk sırasında yaşayabileceğiniz sıvı kaybı mukus tabakasının da kurumasına neden olarak yaşanacak hastalıklara karşı bağışıklığı ciddi oranda düşürür. Uzun saatler süresince pek çok insan ile aynı ortamı paylaşmak, kalabalık bir grupla aynı havayı solumak uçuşlar için risk haline gelebilir. Uçuşlar öncesinde uçaklar detaylı bir temizlikten geçse de katlanır masa ve kemer tokası gibi noktaları kullanmadan önce ıslak mendil ile silmekte fayda var.
3-) Derin Toplardamar Pıhtılaşması
Uzun uçak yolculukları, başta alt bacaktakiler olmak üzere, damarlarda kan pıhtılaşması sorununu ortaya çıkarabilir. Aile kökeninde bu tarz bir problemi olanlar, doğum kontrol hapı kullananlar, hamileler, kilo sorunu yaşayanlar ve hareketsiz bir yaşama sahip kişilerde pıhtılaşma konusunda oldukça büyük bir risk altındadırlar.
Hareketsiz olan süre arttığı için yolculuk süresi ne denli uzunsa, pıhtılaşma olasılığı da o kadar fazladır. Buna engel olabilmenin en önemli yolu ise 2 saatte bir koridorda yürüyüş yapmaktır. Eğer ki uçakta diğer yolcuları rahatsız etmek istemiyorsanız ayaklarınızı koridora doğru uzatarak bileklerinizi küçük yuvarlaklar çizerek hareket ettirebilirsiniz.
4-) Radyasyon
Yapılan her uçak seyahatinde, kanser ve üreme bozukluklarına neden olduğu Dünya ağlık Örgütü tarafından da onaylanan kozmik iyonlayıcı ışınlara maruz kalabilirsiniz. Işınların etkisi çok azdır, ancak çok sık yolculuk yapıyorsanız söz konusu ışınlar sizi etkileyebilir. Kabin ekibinin de maruz kaldığı bu ışınlar ABD Hastalık Kontrol Merkezleri tarafından resmi olarak radyasyon çalışanları olarak tanımlanmışlardır. Eğer ki kabin ekibinde yer alıyorsanız ya da hamileyseniz uçuş programınızı kısa süreli uçuşlar olacak biçimde ayarlamanız önemldir.
5-) Acil Durumlar
Çok sık uçak yolculuğu yapan bünyeler bile uçak yolculukları sırasında bedende gerginlik oluşur. Söz konusu durum nem, düşük oksijen, alçak hava basıncı ve sıvı kaybıyla birleşince olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.Yaşlı yolcular ve riskli durumu olanlar için uzun uçuşlar ender olarak gözükse de kalp ve damar hastalıklarını tetikleyerek baş dönmesi ve bayılmaya neden olabilmektedir.
