Tüp bağlatma yöntemi tıp dilinde adı tüp ligasyonu olarak geçen, bir tür doğum kontrol yöntemidir. Halk arasında kordon bağlatma olarak da bilinmektedir. Hepimizin bildiği gibi sağlıklı aile planlaması, hem sosyokültürel açıdan hem de gelecek nesillerin daha sağlıklı olabilmesi için oldukça önemlidir.
Korunma yöntemi olarak uygulanan pek çok metot vardır. Kondom, spiral, doğum kontrol hapı gibi..! Ancak kordonların bağlatılması, bu uygulamalardan oldukça farklı ve istenmeyen gebeliklere karşı koruma ihtimali çok daha yüksek olan bir yoldur. Çoğunlukla çiftler, bir daha hiç gebelik planlamadıkları takdirde bu yolu seçerek cinsel yaşamlarını çok daha güvenli ve özgür bir şekilde sürdürürler.
Peki kordonlar nasıl bağlatılır, riskleri ya da yan etkileri var mıdır, bu yöntem hangi hasta grupları için uygunluk göstermektedir? İşte biz de bu yazımızda sizlere, tüm bu soruların cevabı niteliğinde bilgiler veriyor olacağız. Konuya ilişkin uzman videolarına ise yazımızın sonunda ulaşabilirsiniz.
Tüp Bağlatma Yöntemi Nedir?
İstenmeyen veya riskli olabilecek gebeliklere karşı, yüksek oranda koruyuculuğu olan bu yöntem, cerrahi bir işlem sayesinde gerçekleştirilir. Yöntemin esası; kadının rahimi ile yumurtalıkları arasındaki bağlantıyı kesmeye dayanır.
Gebeliğin oluşumu esnasında; sperm ile döllenen yumurta, rahime doğru ilerleyerek embriyonik döneme girer ve gelişim göstermeye başlar. Kordonlar bağlandığında ise döllenmenin gerçekleştiği fallop tüpleri etkisiz hale gelir. Dolayısıyla sperm ve yumurtanın bir araya gelmesi kalıcı olarak engellenmiş olur.
Kişinin durumuna ve özel şartlarına göre tüplerin direkt olarak bağlanması veya kesilmesi ya da yakılması da mümkündür. Fakat ameliyat olmadan, yani cerrahi müdahale yapılmaksızın tüp bağlatma işlemi mümkün olmamaktadır.
Tüp Bağlatma Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Geri dönüşü çok zor veya imkansız olan bu yönteme, çok iyi düşünerek karar vermek gerekir. Bu nedenle işlem öncesi hasta hekim ile görüşür ve hastaya uygulamanın sonuçları hakkında detaylı bilgi verilir.
Kordon bağlatma işlemi çoğunlukla sezaryen ameliyatı ile eş zamanlı olarak yapılır. Ancak sezaryen harici yapılacaksa da laparoskopik cerrahi adı verilen kapalı ameliyat türü tercih edilir.
Her iki işlem öncesinde de hastaya damar yolu açılır, ardından, anestezi doktorunun uygun gördüğü anestezi çeşidi uygulanır.
Cerrahi işlem kapalı ameliyat şeklinde yapılacak ise; hastanın göbek deliği çevresinde bulunan bazı bölümlere küçük kesiler atılır. Atılan bu kesilerin içerisinden; hem gözlem görüntüleme sağlayacak, hem de işlemi yapmaya yarayan, optik görüntüleme cihazları ile cerrahi aletler sokulur.
Hemen sonrasında hastanın karın bölgesine karbondioksit gazı verilerek görüş açısı netleştirilir. Burada bulunan fallop tüplerinin görüntülenmesinden sonra bağlama işlemi gerçekleştirilir. Sonrasında atılan kesiler kapatılarak işlem sona erdirilir ve hasta uyandırma odasına alınır.
Uyanma emareleri gösteren hasta servise alınarak dinlendirilir ve takibi yapılmaya başlanır. Anesteziden kaynaklı bulantı hissi ya da kusmalar operasyon sonrası ilk saatlerde normal kabul edilmektedir. Hasta kendisine geldikten sonra, hafif ya da orta şiddetli ağrıları olabilmektedir. Buna karşın damar yolundan uygun dozda ağrı kesici verilir.
Operatif işlemden 4-6 saat sonra hastanın beslenmesi mümkündür. İlk 24-36 saatlik zaman diliminde, tekrarlayan ağrıların olabileceği hastaya anlatılır ve yine ağrı kesici ilaçlar hekim tarafından reçete edilir. Hasta, işlemin olduğu gün tedbir amaçlı olarak hastanede kalır ve ertesi gün son kontrolleri yapıldıktan sonra, taburcu edilerek günlük hayatına döner. Laparoskopik (kapalı) cerrahilerde, kesi alanının az olması nedeniyle de hızlı bir iyileşme süreci olmaktadır.
Tüp Bağlatma Yönteminin Yan Etkileri Var Mıdır?
Halk arasında dolaşan kulaktan dolma bazı bilgiler vardır. Bunlar tüp bağlatma işlemi sonrası adet düzensizlikleri yaşanabileceği, menopoza girilebileceği, cinsel istekte azalma olabileceği ve hormonel dengesizliklerin meydana geleceği şeklindedir. Fakat bunların hiç biri doğru değildir.
Çünkü tüplerin bağlatılması yalnızca yumurta ve spermin birleşme kanalının kapatılması anlamına gelmektedir. Rahime müdahale edilmez. Dolayısıyla bu işlem hiç bir şekilde adet düzeninde bozulmalara, erken menopoza, cinsel istekte dalgalanmalara veya hormonel problemlere yol açmaz. Kişi normal yaşamına gönül rahatlığıyla devam edebilir.
Tüp Bağlatma Yöntemi Kimler İçin Uygundur?
Bu yöntem ekstrem bir sağlık problemi olmayan tüm kadınlar için uygundur.
Ancak buradaki en önemli nokta; bu uygulamanın yapılacağı kadının, sonrasında hiç gebelik planlamıyor olmasıdır. Çünkü bunun geri dönüşü olmayan bir korunma yöntemi olduğu unutulmamalıdır.
Ayrıca bazı biyolojik nedenlerden dolayı spiral ile korunmaya uygun olmayan kadınların da, bu yolu tercih ettiği görülmektedir.
Tüp Bağlatma Yöntemi İle İlgili Video
