Quentin Tarantino’nun Hayatı Ve Müthiş 3 Filmi Nedir?
Queantin Tarantino
Queantin Tarantino, Tennessee’de Mart 1936’te hayata gözlerini açan ve bütün yaşamını sinemaya adamış büyük deha. İlk gençliğinden şimdiye dek biçem fark etmeksizin birçok filmi izlemeyi kendine amaç edinen bir efsane.
Yıllar boyunca izlediği filmler, okuduğu senaryolar elbette kendisinde de bir dışavurum etkisi yaratacaktı. Doğa gereği bir şey bir yere kadar dolduktan sonra kendini aşması, taşması kaçınılmazdır. Tarantino da bu birikimin sonunda daha fazla izlemek kendisine yeterli gelmemeye başladı.
O da kendi dünyasında yarattığı karakterleri, aklından geçirdiği fotoğrafı tuvalin üzerine aktaran bir ressam gibi kağıt ve kalemin ahengine kendini bırakıp birçokları için efsane denebilecek senaryolar ortaya çıkardı. Yazmaya başladığı sıralar ilk olarak kendi senaryolarını yazıyor, başka yönetmenlere veriyordu.
Zaman geçtikçe işlerin istediği gibi gitmediğini, kendi hayal ettiğini filmlerde görememeye başladı. İşte o zaman büyülü kamerayı eline aldı ve dünyaya meydan okuyacak duruma kadar geldi. Bu sayede izlemekten keyif aldığımız kült filmler ortaya çıkmış oldu.
Filmlerinde şiddet hep ön planda oldu. Çünkü o şiddeti her zaman estetik olarak görmüştür. Şiddete dair bir açıklamasında: “Benim şiddetle bir sorunum yok, benim için komedi unsurları kadar sıradan bir şey bu. Estetik bir şey. İnsanlar buna ahlaki bir kulp takacaklardır, ama bence bu tutum saçmalıktan ibaret!” diyor. Onun için komedi, dram sinemada ne kadar varsa şiddet de o kadar vardır.
1993 yılında Rezervuar Köpekleri ile ilk uzun metrajlı filmiyle karşımıza çıktı ve tüm sinema sektörünün takdirini kazanmıştır. Herkesten farklı olan hikayeyi anlatma şekli, soysuzluğu ve kanı iliklerimize kadar hissettiren sahneleriyle, alışılagelmişin dışındaki diyalogları ve müzikleriyle çok geniş bir kitlenin sevgilisi durumuna gelmiştir.
Quentin Tarantino’nun bizlere iftiharla sunduğu ve defalarca izlemeye doyamadığımız üç gözde filmine bir göz atalım.
Pulp Fiction – (Ucuz Roman – 1994)
Yalnızca Tarantino’nun filmlerinin değil tüm dünya sinemasının da en iyilerinden biri olarak addedilen Pulp Fuction, birbirleriyle ilgisi olmayan ama birbirlerinden de ayrılamayan ve hep bir kavga içinde olan birçok sıra dışı insanın bir araya gelmesini konu almaktadır.
Vincent Vega, Honey Bnny gibi efsane karakterleri bünyesinde barındıran ve her saniyesiyle aksiyon, merak ve Tarantino’ya haz özellikleri ortaya koyan film, yalnızca izleyicilerden övgü almamış birçok ödülü de layık görülmüştür.
1994 yılındaki 67 Akademi Ödülleri’nde 7 dalda aday gösterilmiştir. Ayrıca En İyi Orijinal Senaryo Ödülü’nü alan film aynı zamanda 1994 Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye’yi de kucaklamıştır. Baş rollerinde Uma Thurman, Tim Roth, Amanda Plummer, John Travolta, ibi isimler yer almaktadır.
Kill Bill Vol1-Vol2 (2003-2004)
Birincisi 2003 yılında ikincisi de 2004 yılında izleyicilerle buluşan Kill Bill’i Tarantino hiçbir zaman iki film olarak tanıtmamıştır. Aslında Kill Bill tek filmdi ve süresinin uzun olması nedeniyle ikiye böldüğünü açıklamıştır. Bu nedenle filmi ayrı ayrı değerlendirmektense tek bir film olarak ele almak daha doğru olur.
Başrolünde Uma Thurman’ın gençlere ders niteliğindeki performansıyla Kill Bill Vol1 ve Vol2, tüm Tarantino filmleri içindeki en güzel soundtracklerle karşımıza çıkmıştır. Salt bir aksiyon filmi olmayan, aksine felsefi öğeleri de içinde barındıran Kill Bill, hedefe odaklanmanın en önemli örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kill Bill, Tarantino’yu dünya sahnesine çıkaran bir filmdir.
Kill Bill’in hikayesi Vol1 ve Vol2’de bitmemiştir. Tarantino üçüncü film için oldukça hevesli. Ancak, Vernita’nın kızının büyüyüp, Kiddo’yu öldürecek yaşa yetişmesi gerekiyormuş.
Inglourious Basterds (Soysuzlar Çetesi – 2009)
Tarihin en kanlı savaşını, sinema tarihinin en vahşi yönetmeninden izlemek bir ayrıcalık olsa gerek. Çünkü Tarantino, Hitler’den intikamını Soysuzlar Çetesi’nde almıştır.
Bir yanda ailesi Almanlar tarafından katledilen Shosanna, bir yanda Hitler’e suikast hazırlığında olan Teğmen Aldo Raine (Brad Pitt). İkilinin tek amacı Nazilerden intikam almaktır. Ancak şans mı senaryo gereği mi bilinmez ama ikilinin planlarının aynı gece, aynı mekanda olması da son derece heyecanlı ve seyir zevki yüksek bir film ortaya çıkarmıştr.
Christoph Waltz, Elia Roth, Brad Pitt ve Diane Kruger gibi ünlü oyuncuları bünyesinde barındıran film, 82. Akademi Ödülleri 8 dalda aday gösterilmiştir.