Mangal Zehirlenmesi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Mangal zehirlenmesi, piknik keyfinize darbe vurmasın..! Hemen hemen hepimiz; ailemizle veya arkadaşlarımızla birlikte, piknik yapıp mangal yakmayı severiz. Kimi zaman bir hafta sonu etkinliği kimi zaman ise kamp hayatının vazgeçilmezi olarak bu lezzetli aktiviteyi yaparız.
Ancak muhteşem tatlarla ve bol muhabbetle dolu olan bu günü, hastanede sonlandırma ihtimalimiz olduğunu biliyor muyuz? Karbonmonoksit adı verilen, renksiz ve kokusuz olan gazı, soluduğumuz takdirde hayatı tehdit edebilecek kadar önemli bir sağlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu gazın en sık çıkış noktası ise; odun ve kömürün oksijensiz bir ortamda yanması ile olmaktadır.
Peki bu nasıl oluşur, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir, korunmak için neler yapılabilir? İşte biz de bu yazımızda sizlere, tüm bu soruların cevabı niteliğinde bilgiler veriyor olacağız. Konuya ilişkin videolara ise yazımızın sonunda ulaşabilirsiniz.
Mangal Zehirlenmesi Neden Olur?
Odun, kömür ya da doğal gaz gibi karbon içeren yakıtların, oksijensiz bir ortamda yanması ve bu havanın kişi tarafından solunması sonucunda zehirlenmeler meydana gelir. Gaz; koku, tat veya renk içermediğinden, kişinin bunu fark etmesi oldukça zordur. Bu nedenle kısa sürede belirtiler başlayarak hayati tehlike oluşur.
Karbonmonoksit kana çok hızlı yayılan bir gaz çeşididir. Dolayısıyla, kandaki oksijen miktarını 5 dakika gibi kısa bir sürede tehlikeli boyutlarda azaltabilir. Bazı meslekler özellikle kronik zehirlenmeler açısından yüksek risk altındadır diyebiliriz. İtfaiyeciler, madenciler, trafik polisleri ya da kazan dairesi çalışanları ile araba tamircileri bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Lodoslu havalar, gazın kısıtlı bir alanda sıkışıp kalmasına neden olabilecek dar ve kapalı ortamlar riski çok daha fazla arttırmaktadır.
Mangal Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Kişinin, mangalın yakılmasıyla ortaya çıkan karbonmonoksit gazına, ne kadar maruz kaldığını belirlemek açısından belirtiler oldukça büyük anlam ifade eder. Aslında bu zehirlenme türü, kendi içerisinde de akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır.
Akut mangal zehirlenmesi belirtileri şunlardır;
Havasız ortamlarda karbonmonoksit salınımı ve solunumu ile aniden başlayan belirtiler, akut belirtiler olarak adlandırılır.
- Baş ağrısı
- Burunda kaşıntı ve yanma hissi
- Uyuşuk ve halsiz hissetme
- Uykulu olma
- Hareket etmekte güçlük çekme
- Sersemlik
- Zihinde bulanıklık ve gerçeklik algısında azalma
- Kusma ve şiddetlenen karın ağrısı
- Baygınlık geçirme
- Göğüs kafesinde sıkışıklık
- Kalpte çarpıntı (giderek artan ritm bozukluğu)
- Bulanık görme
- Sanrı (halüsinasyon) olmamış şeyleri oluyormuş gibi görmek
- İdrarı ve dışkıyı tutamamak (altına kaçırma ve bunun farkında olmama)
- Nöbet ve koma ile birlikte kısa sürede yaşamsal fonksiyonların durması
Kronik mangal zehirlenmesi belirtileri şunlardır;
Mangal zehirlenmesinin bu çeşidi genellikle, yazımızın başında da sözünü ettiğimiz riskli meslek gruplarında görülür. Kronik zehirlenmelerde; kişi, karbonmonoksit gazına her gün ama az miktarda maruz kalmaktadır. Bu durum kısa vadede önem arz etmezken, uzun vadede yine ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
- Şiddeti giderek artan baş ağrısı
- Bulantı ve kusma
- Çok yoğun yaşanan halsizlik
- Vücudun genelinde hissedilen uyuşukluk
- Gözlerde kararma ve baş dönmesi
- Konsantrasyon bozuklukları
- İşitme duyusunda azalma
- Uykuya dalmakta güçlük çekme
- Anksiyete gibi bir takım psikolojik rahatsızlıklar
- Unutkanlık
Mangal Zehirlenmesinde Tanı ve Tedavi Nasıl Olmalıdır?
Öncelikle zehirlenmenin vücutta yarattığı tahribatı anlayabilmek adına bir takım tıbbi test ve değerlendirmelerin yapılması gerekir. Böylece ilk müdahalenin ardından doğru tanı ve buna bağlı olarak uygun tedavi şansı arttırılır. Yapılması gereken testler şöyledir;
- Karboksihemoglobin düzeyi
- Serum biyokimyası
- Arter Kan Gazı Analizi
- Laktat düzeyi
- Tam kan sayımı
- EKG
- Tam İdrar Tahlili
- LDH
- Myoglobin, ve idrar myoglobin seviyeleri
- Toksikolojik incelemeler
- Bilgisayarlı tomografi
- MRI gibi bazı gözlem görüntüleme tetkikleri
Hastayı açık alana çıkarmak ve oksijenli bölgeye alarak ilk müdahaleyi yapmak önemlidir. Solunum durması söz konusu ise suni teneffüs yapılmalı ve acilen 112 aranmalıdır.
İlk müdahalenin ardından hastaneye getirilen hastaya; yukarıda söz ettiğimiz tetkikler istendikten sonra, beyin, kalp ve akciğerler başta olmak üzere yaşamsal organların, bu zehirlenmeden ne kadar etkilendiği tespit edilerek uygun bir tedavi planlaması yapılır.
Bu esnada hastaya, yüksek düzeyde oksijen ve serum takviyesi verilir. Hasta basınç odasında tedavi görür ve hekimin kararıyla 2, 3 veya daha fazla atmosfer basıncında, oksijen aktarımı gerçekleştirilir.