Mandala Nedir?
Mandala, insanın özünde sonsuz bir varlık olduğu düşüncesini farklı zeminlerde ve farklı materyallerle anlatan Uzak doğu kökenli bir el sanatıdır.
Kelimenin Kökeni
Mandala Sanskritçe kökenli bir sözcüktür ve ilk anlamı “daire, çember, merkez”dir. Kelimenin kökenine doğru bir yolculuk yapacak olursak; manda (enerji, öz) ve la(kap) anlamlarını taşır ve bu iki kelimenin birleşiminden “enerjiyi tutan kap” anlamı doğar. Mandala’nın çember formunda vücut bulması ve onunla ilişkilendirilmesi tesadüf değildir. Felsefesini anlamak için temel olarak bu formun simgelediği bazı şeylerden bahsetmek gerekir.
Daire, yaşamın devamlılığını ve döngüsünü, sonsuzluğu, birliği, bütünlüğü, hiyerarşiyi, simetriyi, tanrıyı ve daha birçok şeyi simgeleyen bir formdur. Bu nedenle mandalalar bize bütün olmayı, birlik olmayı, sonsuzlukla olan ilişkimizi, evrenle olan bağımızı hatırlatan kozmik diyagramlardır.
Hinduizm ve Budizm’de evrenin yapısını simgelediğine inanılır. Meditasyon ve ritüellerinde kullandıkları sembollere bu adı verirler. Ancak bir dine ya da topluluğa aitliği yoktur. Tarihçesinde daha detaylı bahsedeceğim üzere mandalalar; dinlerden, sınırlardan ve milletlerden çok daha eski tarihlidir.
Freud’un öğrencisi psikanalizin kurucusu Carl Jung’a göre Mandala; “Alt bilincin kendini ifade etmesi”dir. Jung, mandalayı tıp dünyasına girdirmiş ve bunu psikanalize yardımcı olarak kullanmıştır. Yine Amerika’da Dr. Richard Moss’da kişisel gelişim ve şifalandırmanın bir parçası olarak mandalayı kullanmaktadır. Böylece mandala hem şifalandırma aracı hem de kendine, içe, öze yapılan yolculuğu simgelemektedir.
Ayrıca Jung’ın mandala için daha detaylı bir tanımı da bulunmaktadır:
Yapısı, bindu denilen merkezi bir nokta, merkezden yayılma ve dairesel dış sınırlama şeklinde olmak üzere düzenlenmiştir. Daire ya da kare olan biçimler iç içe geçmiş, hepsinde merkezle olan ilişki belirtilmiştir. Bu durum bütünlüğü, Öz’ü simgeler. Öz yalnızca bir merkez değil, tümüyle bir insanı (bilinç ve bilinçdışı birlikteliği ile) temsil eder. Yaradılış içindeki daire, tekerlek ve dört kenarlı olan her şey Öz’ün simgeleri olarak ortaya çıkar. Ortak merkezli bu figürlere mandala denir. Bilinen en eski dinsel figürlerden biridir ve en eski örneği de güneş çemberidir. (Doğu Metinlerine Psikolojik Yaklaşım, C. G. Jung, İnsan yayınları, 2001)