Kaplıca Suyunun Faydaları Nelerdir?

Pelin Kumral8 Ocak 2024

Kaplıca suyu termal tatil sevenlerin vazgeçemediği ve uzun yıllardır şifasıyla bilinen yer altı kaynağıdır. Turizme kattığı değerin yanı sıra sağlığa da pek çok alanda faydası vardır. Öyle ki son dönemde termal tesis kurulumu ve kaplıca tatil anlayışı da oldukça yaygın bir hale gelmiştir.

Doğadan gelen mucizevi şifa kaynakları, geçmişten günümüze dek pek çok derde derman olarak görülmüş ve alternatif tıp alanında da büyük ilerlemeler kaydedilmesine basamak olmuştur. Eskiden termal tatil, yalnızca orta yaş ve üzerindeki kişiler tarafından tercih edilirken, artık her yaş grubundan insanın ilgisini çekmeye başlamıştır. Hem tatil hem de sağlığa yapılacak muhteşem bir yatırım olarak değerlendirilmiştir.

Peki kaplıcanın faydaları nelerdir, suda ne kadar kalınır ve kimler için uygun değildir? İşte biz de bu yazımızda sizlere tüm bu soruların cevabı niteliğinde bir takım bilgiler aktarıyor olacağız. Konuya ilişkin videolara ise yazımızın son bölümünde ulaşabilirsiniz.

İçindekiler:

Kaplıca Suyunun Faydaları Nelerdir?

Bronşit, bronşiolit ve astım gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarında tedavi edici etkiye sahiptir.
Alerji ve alerjenlere bağlı nefes problemlerine karşı tedaviye önemli oranda yardımcıdır.
Akne, sedef, vitiligo, sivilce ve egzama gibi cilt hastalıklarında onarıcı olarak kullanılır.
Romatizma, bel fıtığı, kireçlenme, boyun fıtığı gibi hastalıklarda iyileşmeye yardımcı olur.
Kadınlarda sıkça görülen sistit, idrar yolu enfeksiyonu ve erkeklerde yine sık rastlanan prostat problemleri ile böbrekte kum-taş gibi oluşumların tedavisine yönelik yarar sağlar.
Vajinal mantar, kadın üreme organlarını tutan iltihabi hastalıklar, üremeye yönelik sorunlar (infertilite) ve bunun gibi pek çok kadın hastalıklarında yine kaplıca suyundan faydalanmak mümkündür.
Sinir sistemini ilgilendiren nörolojik rahatsızlıklarda ve depresyon, anksiyete, panik atak, panik bozukluk gibi bir çok sorunda başvurulabilen önemli bir kaynaktır.

Kas ve iskelet sistemi ile ilgili problemlerde, romatoid artroid vb. hastalıklarda kullanılıyor olmasının yanı sıra, ortopediyi ilgilendiren cerrahi girişimler sonrasında iyileşme sürecine destek olur.
Çağımızın en sık rastlanılan sorunlarından biri de hiç şüphesiz ki kronik yorgunluktur. Ancak kaplıca suyu içeriğinde yer alan bir çok mineral ve bileşen sayesinde; vücuda dinçlik ve enerji vermektedir.
Mide asidini nötralize eden kaplıca suyu sindirim sistemi ile ilgili pek çok rahatsızlığa iyi gelir ve bağırsak sağlığını korur.
Kan dolaşımını ve kan şekerini düzenleyen termal sular, diyabet ve tansiyon hastaları için de kullanım sürelerine dikkat etmek kaydıyla tavsiye edilmektedir.
Günlük yaşamın koşuşturması, stres ve çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen kas tutulmalarına karşı vücudu yumuşatıcı, hareket özgürlüğünü arttırıcı etki göstermektedir.
Gut hastalığı özellikle ileri yaşlarda ve genetik faktörlerin etkisiyle görülür. Termal suyun içeriğinde yer alan bileşenler ve sayısız faydası bulunan mineraller sayesinde, bu hastalığın semptomlarında gözle görülür derecede gerileme olabilmektedir.
Belirli bölgelerde bulunan ve içilebilen kaplıca suyu ise, vücutta farklı etmenlerle biriken toksinlerin ter ve idrar yoluyla dışarı atılmasına yardımcı olarak, arınma sürecini destekler.
Safra kesesindeki iltihabın ve yabancı maddelerin sökülmesini sağlar. Böylece taş ve kum oluşumu riskini de minimum seviyeye indirger.
Hormonal sorunlarda dengeleyici rol oynar ve cinsel gücü arttırıcı bir kaynak olarak bilinir.
Kabızlık probleminde etkilidir. Vücudun genel boşaltım sistemini faaliyete geçirerek sağlıklı dışkılama olmasını kolaylaştırır.
Vücutta, özellikle de bağırsaklarda görülen parazit probleminde de yine termal suyun şifalı etkilerinden fayda bulmak mümkündür.
Doku ve hücre yenileyici etkisinden dolayı da sıkça tercih edilen termal sular, hem cildin hem de iç organların yaşlanmasını geciktirir.

Kaplıca Suyu Kimler İçin Uygun Değildir?

Pek çok mineral açısından oldukça zengin olan ve doğanın kucağından gelen bu şifalı sular, bazı gruplar için uygun görülmemekte veya hekim kontrolüne tabi tutulması gerekmektedir. Ayrıca belirtmeliyiz ki; termal suya girmeye engel bir durum olmasa bile, su içerisinde 1 saatten daha uzun süre kalınmamalıdır.