Her Mutsuzluk Anı Depresyon Sayılabilir Mi?
Özellikle son dönemlerde ülkemizde yaşanılan salgınlar, ekonomik zorluklar, işsizlik, doğal felaketler, hava değişiklikleri gibi durumlar ister istemez kişileri oldukça olumsuz etkilemiştir. İnsanların sıkıntı, üzüntü ve depresyon durumları artmış, stresli hayata adım adım yaklaşmışlardır. Peki yaşanılan her mutsuzluk ve zorluk depresyon olarak nitelendirilebilir mi? Her Mutsuzluk Depresyon Mudur?
Yapılan çalışmalara göre ülkemizde diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla antidepresan kullanımı vardır. Özellikle 16 ve 20 yaş aralığının sık sık psikiyatri uzmanlarıyla görüştüğü de yapılan araştırmalar arasında yer alıyor. Gelecek kaygısı, işsizlik ve okul stresi gibi 16-20 yaş aralığını etkileyen bu problemler ister istemez günlük hayattaki monoton hayatı da etkilemektedir.
Kişilerin yaşadığı ekonomik zorluklar gelecekteki hayatlarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Her mutsuzluğun, stres anının veya sorunun depresyon sayılıp sayılmadığını anlayabilmek için öncelikle süresine bakmak gerekmektedir. Yaşanılan duyguların 2 haftadan fazla sürmesi durumunda, eskiden keyifle yapılan işlerin mecburi olarak yapılma hissi yaşandığında, insanlarla iletişim kurmak istememe, içe kapanmak, iştah kaybı, uyku azlığı veya uyku artışı, suçluluk, fazla düşünme ve bunun gibi sorunlarla baş eden kişilerin genelde depresyonda olduğu belirtilir.
Bu düşüncelerin yoğun şekilde yaşanıyor olması kişinin günlük hayat rutinini de çok fazla etkilemektedir. Yaşamsal sıkıntılar, maddi zorluklar, gelecek kaygısı gibi olan durumlar genelde durum düzelene kadar devam eder. Fakat diğer sorunlar geçici sıkıntılar olarak nitelendirilir. Bu kişilere genelde ilaç takviyesi verilmemektedir. Kişiye depresyon tanısı koyabilmek için öncelikle yardım alması gerektiği de bariz ortadadır. Bazı kalıcı durumlarda veya duygu durum bozukluklarında ise ilaç takviyesi ömür boyu bile kullanılabilir.
Bir kişiye depresyonda tanısını koyabilmek için bir hekimden veya psikiyatriden mutlaka yardım etmek gerekir. Psikiyatri yardımı ile bir tedavi süreci başlatılmalı veya kişinin duygu durumuna göre hareket edilmelidir. Kimi zaman tanımadığımız insanlarla, sıkıntılarımızı paylaşmak bile insanı rahatlatır. Kişi bu yaparak rahatlıyor ise genelde ilaç takviyesi verilmez.
Fakat kişi anlattıkça bu sıkıntıları yaşamaya devam ediyorsa mutlaka ilaç tedavisi ile yaşadığı sıkıntılar geçirilmelidir. İlaç tedavisi uygun görüldüğünde kişi bu ilaca devam etmediğinde, hastalık ilerleyebilir. Bu durum kişinin ölümüne kadar ilerleyebilecek riskli bir durumdur.
Yaşanılan her mutsuzluk, duygu değişikliği ve stres depresyon olarak nitelendirilmemeli, nitelendirilemez. Genelde 2 haftadan uzun sürmeyen mutsuzluk durumları kişinin sorunu aşana kadar devam ettirdiği durumdur. Bu durumun geçebilmesi için kişi öncelikle kendini düzenlemeli, sevdiği şeyleri keyifle yapmaya devam etmeli ve bu durumun değişmesi için elinden gelen gayreti göstermelidir. Fakat 2 haftadan uzun süren mutsuzluk durumlarında psikiyatri yardımı muhakkak gerekmektedir.