Eroin Nedir? Kullanım Alanları ve Zararları
Türkiye’de uyuşturucu ile mücadele kapsamında yapılan operasyonlar Türkiye’de uyuşturucu piyasasına darbe vurmuştur. Bununla birlikte önceki yıl uyuşturucudan kaynaklı vefat sayısı 275 olmuştur. Eroin, bu ölümlerin çoğundan sorumlu olan yasa dışı uyuşturucu maddedir. Bu yazımızda eroin nedir, eroinin vücuda zararları nelerdir sorularını detaylı olarak yanıtlıyoruz.
Eroin Nedir?
Morfin, afyondan üretilmiş; eroin ise morfinden üretilmiştir. Eroin morfinden on kat daha tehlikelidir. Öyle ki birçok kaynakta eroin kavramı tanımlanırken “en çabuk bağımlılık oluşturan”, “en ağır” “en tehlikeli” ifadeleri kullanılmaktadır. Eroin saf haliyle beyaz renkte olup şeker, kafein gibi farklı malzemelerin karıştırılmasıyla birlikte pembemsi, gri, kahverengi veya siyah renkleri de vardır. İlk dozda eroinin verdiği haz ne kadar yüksekse bağışıklık sistemini çökertme hızı da o denli yüksektir.
Eroin, 1898 yılında Alman kimyacı Heinrich Dreser tarafından keşfedilmiş olup Bayer firmasınca kullanıma sunulmuştur. Kullanım ile kastedilen morfin bağımlılığının çözülmesidir. Ancak heroin adıyla gazete ve dergilerde reklamı yapılan eroinin etkilerinin morfinden fazla olduğu anlaşıldı.
Bu süreçte morfin kullanıcıları eroinin enjeksiyon gerekmeden de kullanılabileceğini öğrendiler. Eroinin 1920’lere kadar serbestçe kullanılabilmesi, basının eroine yer vermesi eroin yani diasetilmorfin bağımlılığı oluşmasına sebebiyet vermiştir.
Eroin Nasıl Kullanılır?
Çoğu insanın hayatını karartan eroin, kısa sürede etki göstermesi nedeniyle damardan enjeksiyon yöntemiyle alınır. Eroinin ağız veya burundan çekme suretiyle alınması mümkündür. Burundan alındığında etkinin 4-6 saat kadar sürdüğü, kişinin 3-4 kez eroin kullanmak zorunda kaldığı bilinmektedir. Tipik bir eroinman günde üç dört defa damar yoluyla eroin almak zorunda kalır. Zorunda kalır, çünkü eroin hem psikolojik hem de fiziksel olarak bağımlılık yapan güçlü bir uyuşturucudur.
Eroin vücuda alındığında, eroin miktarına ve beyine ulaşma hızına bağlı olarak rahatlama hissiyatı olur. Rush adı verilen bu evrenin ardından ağız kuruluğu, zihinsel bulanıklık ve ağırlık hissi oluşur. Trans evresinde hareket yavaşlığı ve konuşma güçlüğü olur. Hafıza ve dikkat sorunları, solunumda yavaşlama, göz bebeklerinde küçülme, gözde sulanma ve burun akıntısı olur.
Ardından kişi madde kullanmaya ihtiyaç duyar. Eroin bağımlılığı tedavi edilene kadar bu kısır döngü ne yazık ki devam eder. Eroin aldıktan 6-12 saat sonrasında görülen yoksunluk krizi belirtilerini genel olarak şöyle sıralandırabiliriz:
- Ağır depresyon, anksiyete ve korku
- Karın krampları
- Terleme, burun akıntısı, gözlerde sulanma
- Huzursuzluk, uykusuzluk, esneme
- İshal
- Ateş ve titreme
- Kas spazmları, eklem ağrısıyla oluşan titreme
- Mide bulantısı ve kusma
- Artmış kan basıncı ve kalp atım hızının artması
- Agrasiflik
- Eroine duyulan istek
Eroinin Zararları Nelerdir?
Eroin alan kişiler tüm üzüntülerinin bir anda yok olduğunu ifade etmişlerdir. Oysa bu esnada yok olan yalnızca üzüntü hissi değildir. Eroin dozu attığında beyin dokusunda kalıcı hasardan komaya kadar birçok olumsuzluk yaşanabilir. Eroinin zararları elbette yalnızca beyne değildir.
Eroin ruhsal ve sosyal hayata etkileri olan, psikolojik sorunlara çözüm olarak görüldüğü halde psikolojik sorunları kat kat artıran bir maddedir. Uzun süre eroin kullanımının yaratığı hasarı en yalın haliyle şöyle sıralayabiliriz:
- Uykusuzluk
- Daralmış damarlar
- Burun dokusunda hasar
- Kalp dokusunda enfeksiyon
- Yaralar
- Diş eti hastalıkları
- Kabızlık ve karın ağrıları
- Karaciğer ve böbrek hastalıkları
- Akciğer rahatsızlıkları
- Depresyon ve kişilik bozuklukları gibi zihinsel rahatsızlıklar
Eroin Kullananlar Nasıl Anlaşılır?
Eroin bağımlılığı maalesef oldukça hızlı gelişir. Eroin kullanmaya duyulan yoğun istek nedeniyle bağımlı kişi diğer her şeyi görmezden gelir. Rengi solmuş, göz altları morarmış, vücudu iğne izleriyle dolu, yürümekte zorluk çeken eroin bağımlıları hayata karşı isteksizdir. Eroin bağımlılığı genellikle ilaçla ilgili malzemelere düşkünlükle anlaşılabilir. Diğer belirtiler şöyledir:
- Fiziksel: Burun akıntısı, ağız kuruluğu, gözyaşı akıntısı, düzensiz kalp atışı, uykusuzluk, kilo kaybı, kaşıntı, solunum sıkıntısı, yaralar, küçülmüş göz bebekleri.
- Bilişsel: Dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunu, sinirlilik, aileden ve arkadaşlardan uzaklaşma, yalan söyleme, önceden ilgi gösterilen etkinliklerden uzaklaşma.
Eroin aşırı doz alındığında nefes alımı yüzeyseldir. Ağız kuruluğu, dil renginin değişmesi, göz bebeklerinin küçülmesi, dudağım mavi renk alması, kas spazmları gibi belirtiler görülür. Bu noktada şunu belirtmeliyiz ki aşırı doz ile kastedilen kimi zaman çok miktarda madde almak ile sınırlı değildir. Nişasta, kinin, kargabüken özü gibi tehlikeli zehirlerle karıştırılan eroinler az da kullanılsa aşırı doz etkisi yaratır.
Eroin Bağımlılığı Tedavisi
Eroin bağımlılığı tedavisi bireyin durumuna göre değişmekle birlikte hem ilaç hem de davranış terapisi şeklindedir. Tedavide kullanılan ilaçlar buprenorfin, metadon, naltrekson isimli etken maddeler içerir. Bilişsel davranış terapisinde bağımlı kişilerin ataklar ve stresi yönetebilmesi sağlanır. Tedavinin süresini ve başarısını belirleyen kişinin maddeden uzaklaşmayı gerçekten istemesidir.
Tüm bu bilgiler ışığında eroin nedir sorusunu klasik madde tanımlamasının ötesine taşıyalım: Eroin tedavi edilmediğinde ÖLÜM demektir.
Eroin kullanımının nedeni kişiden kişiye değişir; fakat neden olarak gösterilen hiçbir sorunun eroin ile çözülmesi mümkün değildir. Sorunları çözmek için her zaman başka bir yol vardır. Eroin bağımlılığından kurtulmak için bağımlılık tedavisi veren merkezlerden birine başvurmanın yanı sıra pozitif olmalı ve geleceğe dair planlar yaparak bu planlara sıkı sıkıya tutunmalısınız. Sağlıklı yaşam felsefesi geliştirmeli ve bir tuvalet köşesinde kolunda şırınga ile ölü bulunmayı hak etmediğinizi, değerli bir birey olduğunuzu kimse değilse de siz kendinize hatırlatmalısınız.