Dönüşüm Romanındaki Baş Karakter Hangi Hayvana Dönüştü? Dönüşüm Kitabının Özeti
Dönüşüm, Çekya’lı yazar Franz Kafka’nın I. Dünya Savaşı döneminde yayınlanan öyküsü, anlatım biçiminin çağdaşlarına kıyasla en üst seviyede olduğu eserdir. Toplumsal yapı ve sistemdeki küçük burjuva yaşantıları, yozlaşan aile ilişkileri detaylı bir biçimde betimleyen bu öykü, toplumsal dayatmalara, alışılagelmiş, kalıplara bilinçli bir şekilde başkaldıran bireyin içsel hareketini dile getirir. Başka bir deyişle sistem içinde köleden farksız bir durumda olan, sürekli kendisinden beklenen, hedeflenen sorumlulukları yerine getirmesi istenen bu sorumluluklar karşılıksız kaldığında ise toplum tarafından farklı gözle bakılan ya da dışlanan insanı betimlediği başyapıt niteliğinde bir uzun öyküdür Dönüşüm.
Dönüşüm, Kafka’nın ilk yazmaya başladığı tarih olan 1912 yılında 3-4 günde bitirmeyi düşündüğü, korkunç olarak adlandırdığı bir öykü. Bu adlandırmaları yaptığı mektupların herhangi bir tanesinde sevgilisi Felice’ye okumak istediğini açıklıyor. Felice’ye gönderdiği mektuplarda yalnızca “öykü” olarak bahsetmekte. Bir süre sonra ise adını açıklıyor. Franz Kafka o kadar içli ve duygusal bir yazardır ki içinde tuttuklarını babasına mektup olarak iletmek istemiş ancak adresine gönderemediği için mektubu kitaplaştırmıştır.
Dönüşüm Özeti
Dönüşüm öyküsü ve kitabı ne anlatıyor diye soracak olursanız kısaca: Bir sabah uyanıyorsunuz ve uyandığınızda kendinizi bir böceğe dönüşmüş şekilde sırt üstü yatakta yatarken buluyorsunuz. Yataktan kalkma isteğindesiniz ancak böcek haliyle sırt üstü durduğunuz için yüz üstü dönmek pek mümkün olmamakta. Ve bununla beraber her gün işe gitmek için kullandığı trenin sefer saati çoktan geçmiştir. İlk önce çalar saatinin çalmadığını düşünür, ancak her günkü saatinde çalmıştır. Fakat o saatin sesini duymamıştır. Samsa yataktan kalkmak istedikçe birbirinden bağımsız olan bacakları kendisine izin vermemektedir.
Annesi oğlu Samsa’nın uyanamadığını sanarak odasının kapısını vurmaya başlar. Kapı kilitlidir ama yine de vurmaya devam eder. Gregor annesine uyandığını söyleyip kapıdan gndermek ister ancak durumundan dolayı sesi oldukça garip çıkmaktadır. Buna karşı annesi de oğlunun hasta olduğunu düşünür. Gregor Samsa büyük uğraşlar sonunda yatağından kalkar ancak yeni bedenine alışması hiç de kolay olmayacaktır.
İşe gitmediği için müthiş sinirli bir şekilde kapıya patronu dayanır. Kapının ardından Samsa’ya birkaç soru sorar fakat Gregor artık konuşma yetisini tamamen kaybetmiştir. Sesi tıpkı bir hayvan sesi şeklindedir. Patronu hala sinirlidir anne ve babasını takındığı bu durumdan dolayı artık iş yerindeki yerinin sağlam olmadığını söyler. Gregor Samsa zorla da kapıyı açar. Patronu karşılaştığı şeyden korkup evden kaçar; annesi ise oracığa bayılmıştır. Babası da gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemez ve onu sopayla odasına kovalar.
Öykünün geri kalan uzun kısmı bu ev ve zaman diliminde Gregor Samsa’nın içsel konuşmaları, yaşamı, yozlaşmış insanları ve ilişkileri düşünerek sorgulayacak geçecektir. Çünkü hikayedeki her kahraman bugünkü yaşamda toplumun bir üyesini temsil etmektedir. Gregor toplumun çaresiz ve yalnızlaştırılmış bir üyesi olarak bize sunulmaktadır.
Franz Kafka, Ekim 1915’te Kurt Wolff yayınevine gönderdiği mektupta, Dönüşüm kitabının kapağında yer olacak resmin salt böcekten ibaret olmaması gerektiğini yazmıştır. Mektupta, salt böcek resminin Gregor Samsa karakterini yansıtamayacağını dile getirmiştir. Fakat kimi çeviri yayınlarında buna özen gösterilmediği görülmektedir.