Leyla Erbil Kimdir?

Tam adı: Leyla Erbil
Doğum tarihi: 12 Ocak 1931
Doğum yeri: İstanbul / Türkiye
Ailesi: Emine Huriye Hanım- Hasan Tahsin
Eşi: Mehmet Erbil – Aytek Şay
Çocuk (ları): Fatoş- Pınar Erbil
Mesleği: Yazar, öykücü
Aktif Yılları: 1960- 2013

Hakkında

Leyla Erbil kimdir? sorusu birçok edebiyat aşığı tarafından merak edilir. Maksatbilgi tarafından hazırlanan Leyla Erbil biyografisi, kafanızdaki tüm soru işaretlerini gidermenizi sağlayacaktır. Leyla Erbil’in Türk Edebiyatı’nda yeri asla yadsınamaz olan bir yazardır. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı kalemi ile büyüleyici eserlere imza atan yazar, cesur olması yönü ile geleceğe ışık tutmayı başardı.

Birçok ödülü hak eden Leyla Erbil, ilk şiirlerini lise yıllarında kaleme aldı. Taşra Dergisi’nde yazdığı şiirleri ile beğeni toplayan yazar, eğitimine İstanbul Üniversitesi’nde devam etti. İngiliz Filolojisi bölümünü kazanan Erbil, ani bir karar ile okulunu yarıda bırakarak evlenmeye karar verir. Aytek Şay ile evlenen Leyla Erbil’in evliliği uzun sürmez, kısa sürede yollarını ayırırlar.

Evliliğinin bitmesi ile birlikte okuluna yeniden dönen Erbil, bir yandan da çalışmaya devam eder. Aynı zamanda çalışan Leyla, İskandinav Hava Yolları’nda sekreter ve çevirmen olarak çalışır. O sırada yüksek mühendis olan Mehmet Erbil ile tanışan Leyla, yeniden evlenir ve okulunu son sınıfta bırakır. Yazarın ilk öykü denemelerini yakın arkadaşı Metin Eloğlu okur.

Öyküleri beğeni ile karşılayan Metin Eloğlu, Leyla Erbil’ e cesaret vererek öykülerini yayınlatmasını sağlar. Bu sayede 1956 yılında Seçilmiş Hikayeler isimli dergide Leyla Erbil’in ilk öyküsü yayınlanır. Öykünün ismi ise: Uğraşsız’dır. Devamında birçok öyküsü yayınlanan yazar Ankara’dan İzmir’e taşınır. Dlin geleneksel kullanımını reddeden yazar, kendine has bir üslup geliştirir. Psikanalizin özgür yöntemlerinden faydalanarak dilin, kelime hazinesini değiştirmek için çaba sarf eder. Yazar Karl Marx ve Freud’dan etkilenmiştir.

İlginizi çekebilir: Ahmet Arif’in Leyla Erbil’e Yazdığı Aşk Mektupları

Dilin gelenekselliğini reddetmesi sayesinde “devrimci” olarak nitelendirilen Leyla Erbil, 1950’li yıllara özgün kalemi ile damga vurur. Eserlerinde; gelenekselliğe, evliliğe, kadına, cinselliğe, yaşayış biçimine kısacası birçok değere eleştirel ve sert bir tutum ile yaklaşır. Sendika ve birliklerde aktif katılım sağlayan yazarın, 1950 yılında ilk öykü kitabı çıkar. Kızı Fatoş’un doğumu ile birlikte İstanbul’a taşınırlar. Ayrıca 1 sene Zürih ‘e giden yazar, konsoloslukla katip olarak çalışır.

Leyla Erbil, ikinci öykü kitabını Metin Eloğlu ve Nurer Uğurlu’nun yardımlarıyla bastırır. Bastırdığı kitabı Sait Faik Hikaye Armağanı için gönderir. Ancak o sene ödül kazanamaz. Hayati Asılyazıcı, Naci Çelik, Selim İleri, Demir Özlü, ve Fikret Ürgüp ile birlikte Sait Faik’in mezarının başına giden yazar, bir daha hiçbir ödül yarışmasına girmeme kararı alır.

Her ne kadar ödül almayı reddetse de ödüller onun peşini bırakmaz. 1979 yılında ABD Lowa Üniversitesi Leyla Erbil’ e onur üyeliği verir. Yazar ilk romanını 1971 yılında yayınlamıştır. Fakat o sırada Leyla Erbil’in babası Hasan Tahsin sirozdan hayatını kaybeder. 1970-1972 yıllarında Türkiye Sanatçılar Birliği kurucu üyeleri arasında yer alır.

1977 yılında üçüncü öykü kitabını yazar. 1980-1981 yıllarında hastalanan annesini 3 sene sonea Alzheimer nedeni ile kaybeder. Leyla Erbil’in hayatı dolu dolu geçmiştir. Fakat onu bir de Ahmet Arif’in aşkından biliriz. Hasretinden Prangalar Eskittim isimli kitabı ile bilinen Ahmet Arif Leyla Erbil’e birçok mektup yazmıştır. Ayrıca yazarın Leylim Ley isimli daha sonradan türküsü yazılan şiirinde bahsi geçen kişi de Leyla Erbil’dir.