Muz Nasıl Yetişir?

Akdeniz iklimi içerisinde yer alan bir ağaç olarak bildiğimiz “Muz” aslında bildiklerimizin dışında bir formdadır. İçinde bulundurduğu C vitamini sayesinde güçlü bir antioksidan etkisi yaratan muz özünde suda erime özelliği olan B vitamini bulunur. Muz insan vücudunun ihtiyacı olan A vitamininin yüzde 2’sini içerir. Bağışıklık sistemini güçlendirmekle birlikte özellikle kanser türlerine karşı koruyucu etken madde içerir. Diş ve diş eti sağlığı konusunda da oldukça etkilidir.

Gündelik yaşam içinde doğru bildiğimiz birçok yanlıştan biri olan muzun yetiştiriliş şekli yazımızda detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.

Muz ağacı diye bir şey yoktur. Muz bitkisi aslında dev bir ottur ve muz da meyveleridir.

Ot “tohum açtıktan sonra ölüp toprağa karışan, odunsu değil etli gövdesi olan bitki” olarak tanımlanır. Bu her zaman doğru olmaz: adaçayı, kekik ve biberiyenin odunsu gövdeleri vardır (gerçek ağaç kabuğuyla kaplı olmasalar da).

Aşağıdaki videolarda, Muz nasıl yetiştirilir daha iyi bir şekilde de gösterilmektedir.

Tanımda da söylendiği gibi, çiçek açtıktan sonra otun toprağın üstünde kalan kısmı ölür. Muzlarda ise bu garip bir etkiye sebep olur. Gövde öldükten sonra kökten biraz daha ötede bir başkası büyür. Birkaç yıl sonra, muz bitkisi birkaç metre “yürümüş” gibi görünür. Muzlar Malaya’ya özgüdür ve 10.000 yıldır işlenir. Güneydoğu Asya’da hâlâ görülebilen yaban muzları, büyük taşlı tohumlar ve az miktarda et içerirler. Polenleri yarasalar tarafından yayılır.

Mahalle marketinizdeki muz, etli posası ve çekirdeksizliği yüzünden çiftçiler tarafından seçilen işlenmiş bir türdür. Yerelleştirme tatlı ve lezzetli olsa da ancak verimsiz bitkiler üretti: insan yardımı olmadan yetişemezler.

Çoğu muz bitkisi 10.000 yıldır seks yapmadı. Neredeyse yediğimiz her muz insan eliyle, genetiği 100 yüzyıldır değişmemiş, var olan bir bitkinin dibinden çıkan fışkından üretildi.

Sonuç olarak muzlar hastalıklara karşı fazlasıyla duyarlıdır. Birçok tür çoktan mantardan kaynaklanan olan siyah Sigatoka ya da Panama hastalığı gibi mantar enfeksiyonlarına yenik düşmüştür. Yakın zamanda genetik yapısı değiştirilmiş bir tür geliştirilmezse, yakında bütün muzların soyu tükenebilir.

Bu oldukça ciddi bir problemdir. Muzlar dünyadaki en kârlı ihracat mahsulüdür. Sektörün yıllık değeri 12 milyon dolardır ve birçoğu fakirlik sınırının altında yaşayan 400 milyon insanın geçim kaynağıdır.

Çoğu muz, sıcak ülkelerden gelir, ancak Avrupa’nın en büyük üreticisi İzlanda’dır. Muzlar Kuzey Kutup Dairesinden sadece iki derece altında jeotermal sular tarafından ısıtılan büyük seralarda yetiştirilir. Her yıl Belize’deki bütün mahsulü satın alan çok uluslu şirket, İrlanda’lıdır.