Merhaba arkadaşlar bugün size şurada ki yazımda söz verdiğim gibi hakkında destan yazılan kurnaz Odysseus’un Truva savaşından sonra başına neler geldiğini anlatacağım. Daha önce ki yazılarımda da belirttiğim gibi mitolojik bir hikaye okuyorsanız en azından temel bir mitoloji bilgisine sahip olmanız gerekir. Ona da şuradan ulaşabilirsiniz.
Odysseus, İthakalı Learthes ile yalan dolanda usta Autolykos’un kızı olan Antikleia’nın çocuğudur. Çocukluğu Akhilleus ‘un da hocası olan hekim Kheiron’un yanında geçer. Nasıl olduğu hakkında bir bilgi olmasa da bir şekilde İthaka tahtına oturmayı başaran abimiz, ilk icraat olarak o devirlerde talip olmayanı kral saymadıkları Helen’e talip olur. Bakar ki sıra çok vazgeçer. Ama madem geldik elimiz boş gitmeyelim diyerek , Helen’in kuzeni Penelope’ye talip olur.
Kızın babası Helen’i talipleri arasında sorun çıkartmadan evlendirmenin bir yolunu bulması karşılığında kızını Odysseus’a verir. Abimiz yüksek zekasını kullanarak ilerde truva savaşına yol açacak olan o meşhur fikri verir. Kararı Helen verecek ve diğer bütün talipler Helen’in seçtiği talibi korumaya söz vereceklerdir. Bu sözün nelere yol açabileceğini bilmeyen talipler bu fikri kabul eder.
Penelopeus yengemizi alan Odysseus abimiz hayatına mutlu mesut devam ederken Afrodit tarafından Paris’e aşık edilen Helen Paris ile truvaya kaçar. Ve daha önce verdiği söz gereği Menelaus’un onurunu korumak için Agememnon’un kurduğu orduya katılması istenince bir kadının ihaneti yüzünden savaşmak istemeyen Kurnaz Odysseus abimiz çareyi deli taklidi yapmakta bulur. Ama Palamedes durumu çakozlayıp Odysseus’un oğlunu kullanarak bu yalanı ortaya çıkarınca orduya katılmak zorunda kalır.
Odysseus abimizin ilk işi kahinlerin bu savaşa katılmazsa kaybederiz dediği, annesi su perisi Thetis ona bu savaşa katılırsa öleceğini bildirdiği için savaştan kaçan Akhilleus’u orduya katmak olur.Tanrılar, Akhilleus’u kandırarak savaşa getiren, savaşa gelmesine sebep olan Palamedes’i sen misin bunu yapan diyerek tuzak kurup öldürten, akhilleus öldükten sonra hile hurda ile silahlarına çöken, truvadan Athena’nın heykelini çalan ve tahta at fikrini ortaya atan Odysseus abimizi cezalandırmak ister. 10 yıl boyunca evinden uzakta kalan abimiz bir 10 yıl daha uzakta kalacaktır.
12 gemi ile Agememnon’un filosuna katılan Odysseus’un filosu yoldayken çıkan bir fırtına yüzünden Agememnon’un filosundandan ayrılmak zorunda kalır. Odysseus’un filosu kıyı boyunca ilerlerken 2. komutan Eurylochus’un ısrarıyla kıyıda bulunan kikonların ülkesini yağmalamaya karar verirler. Halk gelenleri görüp dağlara kaçtığı için ülkeye kolayca giren Odysseus ve adamları Apollon’un rahibi Maron dışında herkesi öldürürler. Maron onlara 12 küp Ismaros şarabı verir. Bu şarap çok güçlü olduğundan suyla karıştırarak içip sarhoş olan askerler Odysseus’un sözünü dinlemeyerek içmeye devam eder ve sahilde sızarlar. Kikon halkı sabah askerlerin sızdığını farkedip saldırınca Odysseus ve adamları her gemiden 6 kayıp vererek oradan kaçarlar.
Kendilerini kikonlardan zor kurtaran Odysseus ve adamları bir süre denizde ilerledikten sonra Kythera adasına gelirler. Lotüs yiyenlerin adası olan kythera adasında ,adamları Odysseus u dinlemeyip lotüs yiyince buraya niye geldiklerini, nereden geldiklerini ve nereye gitmek istediklerini unuturlar ve hep bu adada kalmak isterler. Odysseus adamlarını zor kullanarak gemiye bindirmek zorunda kalır ve lotüsün etkisi geçinceye kadar gemiye bağlar çünkü adamları denize atlayarak tekrar kythera ya geri dönmek ister.
Yol üstünde keçiler ile dolu bir adaya çıkarlar ve et kumanyası hazırlarlar. Bu sırada Odysseus 13 adamını da yanına alarak az ileride bulunan Kyklop yani tepegözlerin bölgesine gider ve burada bir mağaranın içinde büyük bir mandıra bulur. Bu sırada Poseidon’un oğlu dev kyklop Polyphemes sürüsü ile birlikte mağaraya geri döner ve içeridekileri görünce mağaranın ağzını büyük bir kaya ile kapatarak Odysseus’un arkadaşlarını birer birer yemeye başlar. Bunu gören kurnaz Odysseus kendisini en sona bırakması karşılığında deve İsmaros şarabı verir. İsmaros şarabını sulandırmadan içen dev kısa zamanda uyuyakalır.
Odysseus devin sürüyü gütmek için kullandığı çam ağacını yontarak bir mızrak yapar ve devin gözünü çıkarır. Sabah kör olarak uyanan dev mağaranın girişinde ki kayayı kaldırır ve koyunlarını elleri ile tek tek kontrol ederek dışarı çıkartırken , Odysseus ve adamlar koyunların altına saklanarak kaçarlar. Onlar gemilerine binip uzaklaşırken Polyphemes babasına yalvarır “babacığım bunların evlerine dönmelerine izin verme, eğer Odysseus denen adam bir yolunu bulursa da gemisindeki herkes ölsün tek başına dönsün”
Bu maceradan sonra odysseus ve adamları rüzgarlar kralı Aiolos un adasına gelirler. Burda çok güzel ağırlanırlar ve veda ederken rüzgarların kralı Aiolos onların eve ulaşmalarını engelleyen bütün rüzgarları bir çuvala hapsedip çuvalı Odysseus’a verir. Çuvalın başında günlerce nöbet tutan Odysseus yorgunluğuna yenilip uyuyunca merakına yenilen mürettebat çuvalı açar ve bütün rüzgarlar bir anda serbest kalması büyük bir fırtınaya sebep olur. Gerisin geriye Ailos’un adasına sürüklenen gemiler fırtınaya sebeb oldukları için adaya kabul edilmezler. Kürek çekerek geçen 6 günün sonunda laestrygon’ların adasına varırlar. Kendi gemisini önlem olsun diye koyun girişine bağlatan Odysseus diğer gemileri koyun içine göndertir.
Ülkenin içlerine doğru ilerleyen Odysseus yamyam devlerle karşılaşır ve 52 adamı ile birlikte kendi gemisine binip kaçar. Koyun içine giren diğer gemiler devler tarafından taşlarla batırılır. Yalnızca 11 gemiyi ve bir çok arkadaşını kaybeden Odysseus’un artık sadece 52 adamı ve 1 gemisi kalmıştır. Büyücü Kirke nin adasına ulaştıklarında Odysseus karaya sadece 12 kişi gönderir. Çok güzel bir kadın olan Kirke onları karşılar ve onlara bir ziyafet hazırlar sonra da şaraplarına ilaç koyarak hepsini uyutup onları domuza çevirir. Yalnızca Odysseus’un 2. komutanı bunu fark edip şarabı içmeden gemiye kaçarak yaşananları Odysseus’a anlatır.
Yaşananları duyan Odysseus adamlarını kurtarmak için adaya inerken Zeus’un emri ile Hermes gelip Kirkeden uzak durmasını söylese de Odysseus ısrar edince Hermes ona kirkenin büyüsünden etkilenmemesini sağlayacak otu verir ve Kirkeyi yenmenin yolunu gösterir. Kirkenin büyüsünden etkilenmeyen ve onu alt eden Odysseus arkadaşlarını kurtardıktan sonra 1 yıl o ada da kalır ve kirke den Telegonus adında 1 çocuğu olur. 1 yıl sonunda arkadaşlarının ısrarı ile onların evlerine ulaşmalarını engelleyen şeyin ne olduğunu öğrenmek için Hades’e doğru yola çıkarlar.
Evlerinine nasıl döneceklerini öğrenmek için Hadeste bulunan kahin Teiresia’nın yanına giderler. Hadese girmeleri mümkün olmadığından bir çukurun içine kan doldurup kahinin gelmesini beklediler. Kahin Odysseus’a buradan çıktıklarında yemyeşil bir adaya gideceklerini ,o adada Helios’un sığırlarına kesinlikle dokunmamaları gerektiğini,ondan sonra dar ve bol anaforlu Scylla-Charybdis geçidine geleceklerini Scylla geçidine yönelmeleri gerektiğini söyler.
Syclla 6 kafası ile 6 adamı yerken geminin geçidi geçeceğini de ekler. Yollarının üzerinde bulunan yarı kuş yarı kadın ölümcül Sirenleri nasıl geçeceklerini yalnız kirke bildiği için omum yanına geri dönerler. Kirke onlara ordan geçerken kulaklarını bal mumu tıkaçlarla tıkamaları gerektiğini söyler.Eğer Odysseus onların sesini duymak istiyorsa kendini mutlaka gemi direğine bağlatması gerektiğini aksi takdirde Sirenlerin sesini duyar duymaz denize atlayıp onlara yem olacağını söyler.Aynen bu şekilde sirenlerin yanından geçerler.
Sirenlerden ve Scylla ırmağından geçen Odysseus ve arkadaşları Helios’un sığırlarının bulunduğu adaya gelirler. Bu adada Odysseus’a baş kaldıran mürettebat Helios’un sığırlarını keser. Bunu gören Helios’un kızları durumu babalarına, babaları da Zeus’a bildirir. Bu saygısızlığa çok kızan Zeus gemilerine bir yıldırım gönderir ve gemi paramparça olur. Bütün mürettebat ölür.Kırık gemi direğine tutunarak hayatta kalan Odysseus su perisi Kalipso’nun adasına sürüklenir. Kalipso Odysseus’u çok sever ve ona adada kalması karşılığında ölümsüzlüğü vaad eder ama Odysseus bunu kabul etmez. Buna karşılık Kalipso Odysseus’u 7 yıl boyunca adada zorla tutar. 7 yıl sonunda Zeus ve Athena’nın emri ile kalipso Odysseus’u serbest bırakmak zorunda kalır , ona bir sal yapar ve yanına çeşitli yemekler ve içecekler vererek onu uğurlar.
Ona hala kızgın olan Poseidon salını batırsa da odysseus yüzerek iyi insanlar olan Phaecian’ların adasına ulaşır. Odysseus un hikayasini dinleyen kral Alkinoos ona yardım etmeyi kabul eder. Bu sırada Ithaka’da işler karışıktır. Odysseus’un artık öldüğüne inanan soylular Odysseus’un sarayına yerleşmiş ve Penelope’nin aralarından birini seçip onunla evlenmesini ve ülkeyi onun yönetmesini isterler. En az Odysseus kadar akıllı olan Penelope onlara Odysseus’un babası için bir kefen diktiğini, kefen biter bitmez birini seçip evleneceğini söyler ama her sabah diktiği kefeni her gece yeniden söker.
Bu arada Odysseus kral Alkinoos’tan aldığı bir gemi ile İthaka’ya doğru yola çıkar. Ona hala kızgın olan Poseidon ve Zeus onu cezalandırmak için gemisini taşa çevirseler de Odysseus İthaka ya ulaşır. Evine bir dilenci kılığında ger dönen kral Odysseus Athena nın yardımı ile tekrar tahtına geçer ve yaşlanıp ölünceye kadar tahtında kalır
