Çalışan Bağlılığı Nedir? Nasıl Artırılır?

Çalışan Bağlılığı Nedir? Nasıl Artırılır? Çalışan bağlılığı, çalışanların yaptıkları işe, ekiplerine ve kuruluşlarına karşı hissettikleri zihinsel ve duygusal bağın gücüdür. Çalışan bağlılığı, kârlılık, gelir, müşteri deneyimi ve çalışan devri olmak üzere bir kuruluşun hemen hemen tüm önemli noktalarını etkiler.

Bir Gallup araştırması, “yüksek düzeyde bağlı çalışan davranışlarının %21 daha fazla kârlılıkla sonuçlandığını” belirtiyor.

Çalışan Bağlılığı Nedir? Nasıl Artırılır?

1. ÇALIŞAN BAĞLILIĞININ SEVİYELERİ VARDIR

Çalışanlarınızın ne kadar bağlı ve özverili olduğunu daha iyi izlemenize yardımcı olmak adına araştırma merkezleri bağlılığı sınıflandırır.

Yüksek seviyede bağlı: Kendilerini şirketin misyonuna ve kendi rollerine adamış üretken, tutkulu çalışanlardır. Şirket başarısında ciddi katkıları vardır.
Bağlı: Görev ve sorumluluklarının ötesine geçebilen, hevesli çalışanlardır. Genellikle iş süreçlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunurlar.
Bağı zayıf: Düşük verimlilikte çalışırlar. Kendilerini normal işlerinin dışındaki faaliyetlere dahil etmezler ve iş süreçlerine katkıda bulunmazlar.
Bağı kopuk: Verimsiz çalışırlar. Görev ve sorumluluklarını çoğu zaman aksatırlar. Genellikle iş süreçlerinin hantallaşmasına sebep olurlar.
Toxic seviyede kopuk: Bu tür çalışanlar yalnızca verimsiz olmakla kalmaz, aynı zamanda diğer çalışanların işine de zarar verirler. Olumsuz tutumları ile zehirli bir iş yeri yaratabilirler. Genellikle diğer çalışanlarda motivasyon düşüklüğüne ve gruplaşmaya neden olurlar.

Bağlı çalışanlar şirkete kattıkları şeyler uğruna kalırlar; bağlılığı olmayan çalışanlar elde ettikleri şeyler hatırına kalırlar (uygun iş koşulları, kıdem vb). Blessing White’s Çalışan Bağlılığının Durumu 2008

2. ÇALIŞAN BAĞLILIĞINI ARTIRMANIN YOLLARI

Pozitif çalışma kültürü

Çalışma kültürü geniş bir terimdir, ancak çalışan bağlılığını etkileyen faktörlerin bir çoğu oluşturulan/oluşturulması gereken pozitif bir çalışma kültürüne bağlıdır.

Şeffaflık: Bağlı çalışanlar organizasyonlarının hedeflerini önemseyen çalışanlardır.

Şirket hedeflerini ve değerlerini çalışanlarla paylaşın. (Hedef paylaşımının önemini OKR hakkında bilmeniz gereken her şey adlı yazımızda sizlerle daha önce paylaşmıştık)
Çalışanlara kendilerinden tam olarak ne beklendiğini ve bunu nasıl başaracaklarını söyleyin.
Onlara şirketin ilerleyişi ve küresel pazarda nerede durduğu hakkında düzenli güncellemeler verin.
Çalışanların çabalarının kuruluşa nasıl fayda sağladığını ve büyük resme nasıl katkıda bulunduğunu iletin.

Tüm bu adımlar bir aidiyet duygusu yaratır ve doğal olarak çalışanları daha iyi sonuçlar elde etmek için daha fazlasını yapmaya teşvik eder.

Açıklık: Çalışanlara saygı duyulduğunu ve önemsendiğini hissettirmek için açık bir çalışma kültürü esastır. Açık bir çalışma kültüründe, çalışanlar şunları yapabilmelidir:

Şirketten, yöneticilerden ve iş arkadaşlarından birleşik bir kanal aracılığıyla düzenli olarak önemli iletişimler alıyor olmak.
Herhangi bir görev/sorun hakkında yöneticileriyle özgürce iletişim kurabiliyor olmak.
Yöneticilerle yaşanan sorunlar hakkında herhangi bir misilleme riski olmaksızın geri bildirim yapabilmek.

Özerklik Üretken olmak için belirli bir derecede bağımsızlığa ihtiyaçları vardır. Bir kuruluş, aşağıdaki soruları yanıtlayarak çalışanların bu özerkliğe sahip olmasını sağlayabilir:

Çalışanların günlük işlerini nasıl yapacaklarına karar verme özgürlüğü var mı?
Organizasyonda kariyer yollarını planlama özgürlüğüne sahipler mi?
Onları doğrudan etkileyebilecek kritik kararların alınmasına dahil ediliyorlar mı

Saygılı Muamele: Çalışanlar, iş tatmini ve bağlılığı söz konusu olduğunda, saygılı muamele ve empatiyi tazminat kadar değerli görüyorlar. Öyleyse çalışanlar bir şirketin en sadık müşterileriyle aynı düzeyde saygıyla muamele gördüklerinde, hedeflerine ulaşmak için daha fazla efor sarf edeceklerdir. Çalışan bağlılığı nedir? Nasıl Artırılır? yazımızı Sybil F. Stershic’in sözleri ile noktalıyoruz:

“Çalışanlarınızın nasıl hissettiği, müşterilerinizin de nasıl hissedeceğidir. Ve eğer çalışanlarınız kendilerini değerli hissetmiyorsa, müşterileriniz de hissetmeyecektir.”