Ağaçlar Ayakta Ölür Oyununun Konusu Nedir? Oyuncuları Kimler?

Ağaçlar Ayakta Ölür oyunu muhteşem kadrosu ve naif kurgusuyla ailecek izlenebilecek önemli bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor. Her insanın kendinden bir şeyler bulabileceği ve içine dönerek bazı dengeleri sorgulayabileceği bir duygusal komedi izlemek isteyenler için şahane bir alternatif diyebiliriz. 2020 Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülü almış olan oyunda, dev isimlerin usta oyunculuklarını hayranlıkla izleme fırsatı bulabilirsiniz.

İyiliğin, sevginin, aile olmanın, özür dilemenin ve yüreğe dokunan tüm duyguların en sahici biçimde seyirciye aktarıldığı oyun, güldürürken düşündüren, zaman zaman hüzünlendiren yumuşacık dokusuyla da dikkat çekiyor. Hepimizin hayatında ya da çevresinde şahit olduğu olayları psikolojik boyutlarıyla ele alıyor ve çeşitli mesajlar vererek, çıkarılması gereken dersleri yalın bir dille tiyatro severlere sunuyor. Oyunun adında geçen ”ağaç” kelimesi ise karmaşık ve köklü aile yapısını temsil ediyor.

Yöneten: Nedim Saban
Yazan: Alejandro Casona
Çeviren: Nedim Saban

Ağaçlar Ayakta Ölür Oyununun Konusu

Alejandro Casona’nın ölümsüz klasiklerinden olan Ağaçlar Ayakta Ölür perdelerini açmaya devam ediyor. Bir aile babasının; sevgi ve iyilik kavramlarını temel alarak, parçalanmış olan ailesini yeniden bir araya getirme çabasını ve bunun için göze alabileceği riskleri anlatıyor. Bunun için eşine olan yaklaşımlarını ve duyguların nasıl dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor. Bu noktada iyimserliğe ve hoşgörünün iyileştirici gücüne vurgu yapılıyor.

Dede uzun yıllar önce serseri ve hayta olduğunu ileri sürerek torununu evden kovar. Büyük anne ise bu duruma gün geçtikçe içerler, geçen zaman torun hasretini dindirmek yerine aksine daha da perçinler. Bu durumu gören ve hem üzüntü hem de vicdan azabı duyan dede; eşini teselli etmek amacıyla, torununun ağzından mektuplar yazarak bunları büyük anneye iletir.

Ancak bir zaman sonra büyük anne mektupların da yetersiz geldiğini ve torununu görmek istediğini gözyaşları içinde dile getirir. Bunun üzerine eşi artık onun daha fazla üzülmesini istemez ve bu duruma bir çare bulmak için kolları sıvar. İllegal çalışan, ancak herkese iyilik yapmak için uğraşan bir gençle yolları kesişir. Bu gence durumu detaylarıyla izah eder. Nihayetinde büyük annenin karşısına sahte torun olarak onu çıkarır.

Büyük anne tam 20 yıl sonra torununa kavuşmanın verdiği mutluluğun tadını çıkarmaya çalışır. Fakat yalnızca birkaç günün ardından gerçek torun çıkıp gelir ve kapıyı çalar. İşte o gün, dede için oldukça zor günlerin bir başlangıcı olacaktır.