Solak Olmanın Avantajları Nelerdir?
Solak olmanın avantajları nelerdir? Evet bugün, oldukça ilginç ve merak edilen bir konuya değinmek istiyoruz. Dünya nüfusunun %10’luk diliminin solak olduğunu biliyor muydunuz? Solaklık, geçmişten beri, bazı kesimler tarafından bir hastalık veya anomali olarak değerlendirilmiş ve düzeltilmeye çalışılmıştır.
Ancak yapılan bilimsel araştırmalar ışığında; aslında bu durumun, tedavi edilmesi gereken bir şey olmadığı ve yalnızca azınlıkta kaldığı, ama bunun yanında normal olduğu sonucuna varılmıştır. Hatta gün geçtikçe derinleşen gözlemler ve istatistikler, solak olmanın bir takım avantajlarını keşfetmeye yardımcı olmuştur. Solaklar ise, bu sayede, kendilerini şanslı ve ayrıcalıklı hissedecek bir alan bulmaya başlamıştır.
İşte biz de sizlere, solak insanların özelliklerinden ve bu özelliklerin onlara sağladığı faydalardan söz ediyor olacağız. Solakları sevindirecek olan bu yazımızda, konuya ilişkin videolara ise son bölümden ulaşabilirsiniz.
Solak Olmanın Avantajları Nelerdir?
- Sağlak olmak yani sağ eli ağırlıklı olarak kullanmak dünya üzerindeki genel geçer bir durumdur. Ancak, solakların sayısı dünyada %10 iken, üstün zekalılar kulübü olan MENSA’nın %20’lik dilimi solaklardan oluşmaktadır. Bu da demek oluyor ki üstün zekaya sahip bireylerin önemli bir bölümü, ağırlıklı olarak sol elini kullanmaktadır. Ve bu avantaj yadsınamayacak kadar önemlidir.
- Aslında solak olmak beynin hem sağ hem de sol lobunu aktif olarak kullanabilme yeteneğine sahip olmak demektir. Çünkü dikkat edecek olursanız; solak kişiler, aynı zamanda sağ ellerini de kullanabilir haldedir. Bu durum onlara olayları daha hızlı algılama ve alınan bilgiyi daha hızlı bir şekilde işleme ve depolama fırsatı sunar.
- Hastalıklar halinde iyileşme sürecini daha çabuk tamamlarlar. Çünkü dünyanın genelindeki işleyiş, sağlaklara göre dizayn edilmiştir ve bundan dolayı solaklar çift taraflı (tam kapasite ile) kendilerini onarma yetisine sahiptir. Örneğin; felç geçirme gibi bir durum söz konusu olduğunda, diğer taraflarını iyileştirmek adına, beyin loblarında aktivasyon sağlayabilirler.
- Michelangelo, Rembrandt, Leonardo da Vinci gibi sanatkarların ortak bir özelliği vardır ki, o da; solak olmak! Solak olmanın avantajlarından bir tanesi de sanata ve estetiğe yatkınlıktır. Resim, müzik, heykeltıraşlık, tiyatro vb alanlarda daha aktif ve yetenekli olduklarına şahitlik edebilirsiniz.
- Yapılan araştırmalar henüz nedenini ortaya koyamamış olsa da; solakların, solak olmayanlara oranla sportif faaliyetlerde çok daha başarılı ve aktif oldukları gözlenmiştir. Aslında hem spora hem de sanata yatkınlığın olması da, yine beyindeki lobların eş zamanlı ve eş değere yakın şekilde çalışıyor olması ile bağlantılıdır. Solak kimseler özellikle; boks, tenis, voleybol, golf gibi spor dallarında bir adım öne çıkmaktadır.
- Epizodifik hafıza olarak adlandırılan, olayları hatırlama kabiliyeti solaklarda bir hayli gelişmiştir. Üstelik bu yalnızca solak olmanın avantajlarından değil, aynı zamanda solakların olduğu bir aileden gelen ve solak olmayan kişilerin de, sahip olduğu bir özelliktir. Bu kişiler geçmişte kalan isimleri, numaraları, mekanları, yaşanan olayları, söylenen sözleri, kokuları ve kişileri kolayca anımsar ve aktarırlar.
- Solak olmanın avantajları denince akla gelenlerden biri de aynı anda birden fazla işi yapabiliyor olmaktır. Bu da yine beyindeki çift lobun aktif çalışması nedenine dayalı bir niteliktir. Çok yönlü kişiler olurlar ve böylece daha pratik davranarak problem çözme yetileri de artar.
- Şimdi söz edeceğimiz şey, solak olmanın avantajlarından belki de kulağa en ilginç geleni! Kuyruğa girdiklerinde daha az sıra bekleyip, işlerini daha kısa sürede halledebilirler. Evet, ne alakası var dediğinizi duyar gibiyiz. Cevabımız ise çok basit! Sol ellerini kullanan bu kimseler, sol tarafa geçerek bekleyebilirler. Ve her zaman kuyruğun sol tarafı çok daha akıcı bir şekilde ilerler. Artık sebebini anlamış olmalıyız!
- Araç kullanma becerileri daha gelişmiştir. Öyle ki buna yönelik bir araştırma yapılmış ve istatistikler sonucu; solakların ilk denemede ehliyet sınavını verme oranı %57 iken, bu rakam solak olmayanlarda %47 olarak belirlenmiştir.
- Akademik anlamdaki başarılarında görsellik ağır basar. Onlar yazıdan daha ziyade görselliğin hüküm sürdüğü mecralarda ve hatta meslek dallarında ön planda yer alırlar. Örneğin fotoğrafçılık, ressamlık, pastacılık vb.
- Su altı ortamına uyum sağlamak takdir edersiniz ki çok da kolay değildir. Fakat buna karşılık atlantislilerin de büyük bir bölümü solaklardan oluşur. Dolayısıyla su altında da, su üstünde olduğu kadar başarılıdırlar diyebiliriz!