İş & Finans

Mühendis Nedir? Kime Denir? Nasıl Olunur?

Türk Dil Kurumu‘nun tanımına göre mühendis tam olarak ” İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı; çeşitli yapılar yol, köprü, bina, peyzaj, çevre gibi şehircilik ve imar dışı alanların ilkeleri, bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya,biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, gemi, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimsedir. ”

muhendis-kime-denir

 

Türk Dil Kurumu’na ait bu tanımı baz alarak ilerlediğimiz takdirde görüyoruz ki mühendis ünvanına sahip olabilmek için fen bilimleri ve sosyal alanlarda uzmanlaşmak ilk şart. Pekala bu şartı yerine getirebilmek için ne yapmalıyız ? Tabii ki üniversitelerin  çeşitli dallarda eğitim veren mühendislik lisans programlarının birinde eğitim görmeliyiz. Peki bu da cepte, sizce yetti mi?

Yetmedi değil mi? Mühendis ünvanı, 4 yıllık eğitim süreci boyunca sınav haftasından sınav haftasına belli bir efor sarfederek, derslerini hasbelkader geçerek, sorumluluk bilincinden uzak kazanılabilecek bir ünvan mı? Veyahut tam tersi, 4 yıl boyunca sorumlu olduğu derslerini, gereken çalışma bilincini sağlayarak çok iyi bir şekilde vererek kazanılabilecek bir ünvan mı? Emin olun eğer mühendislik öğrencisiyseniz siz şu anda yalnızca mühendis aday adayısınız.

Peki resmi ünvanların dışında, altı dolu , hakederek kavuşulan, gerçek mühendis ünvanını nasıl elde ederiz? Mühendislik, alan farketmeksizin bir bilinç, düşünce yapısı ve kültürdür.Bu kültüre 4 senelik okul eğitimi sayesinde sahip olmak çok ama çok zor. Teorik derslerle doldurulmuş bir müfredata boğulacak, çoğu zaman sınıf ve ya ders geçme telaşına kapılıp öğrenmek  değil geçmek için ders çalışacaksınız. Kimse size mühendis olmayı öğretmeyecek, öğretmenleriniz karanlık bir odada bulunan kapıları sizler için aralayacaklar. O kapıları bulup dışarı çıkmak, ufkunuzu genişletmek sizin elinizde.

Mühendisliğin en can alıcı noktalarından biriyse üretmektir. Bazen bir sorun üretmeniz gerekir, bazen bir çözüm  bazense somut araçlar ama mutlaka üretmeniz gerekecektir. Bunun bilincinde tüketici ruhunuzdan arınarak üretim dünyasına alanınız dahilinde mutlaka göz gezdirin. ”Ben bu işin neresinde var olabilirim? ” sorusunu kendinize sorun. Unutmayın ürettikçe var tükettikçe yok olacaksınız. Aktif olarak yine alanınız dahilinde sektördeki gelişmeleri takip etmek  ”mühendis aday adayıyken bile” göreviniz.

Anlayacağınız 4 senelik lisans eğitimi dediğimiz süreci yalnızca teorik ve ya uygulamalı derslerinizle geçirir; bunun haricinde hiçbir projede yer almadan, bir şirket kurmayı hayal etmeden, uluslararası alanda var olmayı düşlemeden, sektörünüzün en iyi şirketlerini bilmeden, en iyilerin hikayelerini okuyup ilham almadan, üretme ve geliştirme kabiliyetinize katkıda bulunmadan, ne yapacağından ve ne istediğinden bihaber mezun olursanız merak etmeyin yine size o kuru ünvan ile ıslak imzayı verecekler ama belki de hala mühendis adaylığından öteye gidemeyeceksiniz.

 

Unutmayın ki  ”1”  her zaman 0‘dan iyidir.Şimdi bir  yerden başlama zamanı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu