Mihriban Türküsü’nün Dillere Destan Hikayesini Biliyor Musunuz?
Dilimize pelesenk olmuş meşhur “mihriban” türküsünü bilmeyenimiz yoktur. Peki radyoda, televizyonda, sosyal medyada, konser alanlarında sıkça çalınıp söylenen türkünün hikayesi nedir, nasıldır?
1) Saf Ve Temiz Bir Aşk
Türk şair, gazeteci (1932-2012) Abdürrahim Karakoç bizlere kendisinden anı olarak tarzı ve biçemi ile birlikte ustalık ile yazdığı şiirlerini bırakmıştır. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya gözlerini açan şair meşhur “Mihriban” şiirini “saf ve temiz bir aşktı” diye yorumlamıştır.
2) Şiiri Yazdıran Olay
Abdürrahim Karakoç’a bu güzel dizeleri yazdırmış olan durum ise yaşamış olduğu imkansız aşktır. Gençliğinde sırılsıklam aşık olan şair, maşuku ile birlikte evlenme niyetindedir. Kız tarafının bu evliliği kabul etmemesi iki aşığın kavuşmasına engel olur. Yıllar yıllar sonra bir arkadaşı yolda eski sevgilisini görüp sohbet ettiğini hatta evlenmiş olduğunu anlatır. İşte “Mihriban” türküsünün hikayesi bu karşılaşmanın anlatılmasından sonra ortaya çıkar.
3) Ne Adı Mihriban’dı Ne De Saçları Sarı
Abdürrahim Karakoç’un yıllar sonra ermiş olduğu bir röportajında konu “Mihriban”a gelmiştir. Usta şair kendisine yöneltilen soruya “O aşk, masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kalsın. Ne adı Mihriban de saçları sarı.” diye yanıt verir.
4) Ülkücünün Şiiri Alevi’nin Bestesi
Tertemiz saf bir aşkın kaleme döktüğü dizeler Mersin’in yörük Alevilerinden Musa Eroğlu’na yıllar sonra bir beste yaptırır. Ülkücü geleneğinde yetişen Karakoç’un şiirini, farklı bir yapıda ve gelenekte büyüyüp yetişen Eroğlu’nun türküleştirmesi, ülkemizdeki kültür mozaiğinin ne denli çeşitli ve renkli olduğunun bir yansımasıdır.
5) Musa Eroğlu’nun Karakoç Hakkındaki Yorumu
Büyük usta Musa Eroğlu, Karakoç hakkında yazılan bir kitapta ünlü şair için şu sözleri söylemiştir: “Keşke diğer sanatçılar da benim gibi Karakoç’un şiirlerini besteleseydi. 500 tane bestesi olsaydı. Müzik insanları Karakoç’u, onun edebiyat çizgisini keşfedemedi. Değerli Karakoç’un sevdaya dair çok güzel ifadeleri, şiirleri var. Ben Karakoç’un dünya görüşüyle değil şair, ozan yönüyle ilgileniyorum ve ondan etkileniyorum. Aynı ülkede yaşayan şairler, ozanlar ve sanatçılar birbirinden etkilenir. Çünkü ülkenin ortak kültürüyle, değerleriyle büyüyor, aynı havayı soluyorsunuz.”
6) Mihriban İsmi
Şiire başlığını vermiş olan Mihriban adı, Karakoç’un aşık olduğu kadının gerçek adı değildir. Şair, bu adın sembol olduğunu, gerçek adının ise törelere karşı olacağını belirtmektedir. Karakoç “Platform” dergisine vermiş olduğu bir röportajında şu sözleri söyler: ‘’Bazıları ‘Gerçek mi’ diyor. Gerçek diyorum. Ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban.’’ Mihriban adının etimolojik anlamı da “yumuşak kalpli, güler yüzlü” anlamlarını içermesi de pek tesadüf sayılmaz.
7) Aşk Kâğıda Yazılmıyor Mihriban
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban!
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban!
Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban!
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban!
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban!
Boşa bağlanmamış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtın tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban!
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban!
MUSA EROĞLU – MİHRİBAN