Kastamonu’da Gezilecek 11 Yer
Karadeniz, yeşilin mavi olduğu, yeryüzünün su olduğu ve insan ile doğanın bir olduğu anlamına gelir. Hititlerden Friglere, Lidyalılardan Perslere ve hatta Büyük İskender’e kadar uzanan bu topraklar, kendi zamanlarında buraya gelerek mülk edinmiş ve bizlere geniş bir tarihsel bilgi sağlamıştır.
Karadeniz Bölgesinde yer alan Kastamonu ilinin nüfusu 128.537’dir. Gökırmak’ın bir kolu olan Karaçomak Deresi vadisinde kurulmuştur. Denizden yüksekliği ise 774 metredir.
Kastamonu’da Gezilecek 11 Yer
Kastamonu Kalesi
17 yaşında terli bıyıklı bir çocuk, Kastamonu’yu Türklerin yuvası haline getirdi. Bir gece rüyamda, efendim. Muhammed’i gördü ve şehrin önünde bekleyen Türk komutanına savaşta bana katıl dedi. Yunus, komutanların karşı çıkmasına rağmen savaşa gitti, kaleye duvarlar ve bayraklar dikti. Ancak orada Bizans askerlerinin oklarıyla vuruldu. Bugün biraz daha küçük bir bayrak bayrağımızın altında dalgalanıyor ve kalenin en yüksek noktasından uçtu. Kulenin hikayesi böyle bilinmektedir.
Saat Kulesi
Rivayete göre, halk arasında sürgün saati olarak bilinen bu yapı, saatin aniden çalmasıyla büyük çan çalması nedeniyle çocuğunu düşüren İstanbul padişahının hamile bir cariyesiymiş. Böylece saat İstanbul’dan Kastamonu’ya gönderildi.
Saatin şehre getirilmesinin en önemli kısmı o dönemin valisi Abdurrahman Paşa’ya aitti. Bugün Villayette konağının hemen arkasında Sala Justu Tepesi diye bir bölüm var. Kadranı 12 metre yüksekliğinde ve 1.60 metre çapındadır. Genelde her şehirde saat kulesi bulunmaktadır.
Münire Sultan Medresesi
18. yüzyılın ortalarında Reisü’l-Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılan Medrese, özünde bir astronomi okulu. Görev yaptığı süre içerisinde 5-6 kişilik bir sınıfta eğitim görmüş ve çok önemli bilim adamları yetiştirmiştir. Şehrin ünlü Nasrallah Camii’nin güney tarafında bulunan Medrese, 2002 yılından bu yana el sanatları çarşısı olarak hizmet veriyor.
Şeyh Şaban İveri Türbesi
Kesin olmamakla birlikte Pir Şeyh Şaban-ı Veli, 1490’ların başında Taşköprü’de doğdu. Doğmadan üç yıl önce anne ve babasını kaybetmiş ve hayırsever bir kadın tarafından büyütülmüş, ahlaki ve ruhsal yetişkinliğe erişmiştir.
Şapka Müzesi
Tarih boyunca gömmeler, serpantin, türban ve fese benzeyen biçim ve başlıklar, hatta başlıklar giydirilerek buranın coğrafi ve kültürel kimliği hakkında bize önemli bilgiler vermiştir. İstanbul’daki Şapka Müzesi’nde bizim için çok çeşitli şapkalar var. Mustafa Kemal Atatürk’ün giydiği şapkaların yanı sıra ülkemizde kadın ve erkek özellikle fötr şapkalar her zaman giyilirdi.
Dantel Müzesi
1800-1980 yılları arasında yapılan çeşitli dantel ve iğne oyalarının sergilendiği Mimar Vedatek Kültür ve Sanat Merkezi’nde Türkiye’deki tek örnek Dantel Müzesi’dir. Bu porselenlerin boyutları değişkenlik gösterir ve etrafta çok sayıda bulunur. Bu zarif işlemeler ile ziyaretiniz sırasında da büyük ilgi göstereceksiniz.
Evkaya Türbesi
Kentin bilinen en eski tarihi Tunç Çağı’nın ortalarına kadar uzanıyor ve Kastamonu’da bugüne kadar en eskileri bugün merkezdeki Saraçlar ilçesi çevresinde yer alan 120 kadar kaya mezarı bulundu. Evkaya’nın mezarı çift taraflı olup, sağ kanat Romalılar tarafından MÖ 7’de, sol kanat MÖ 1’de yapılmıştır.
Kalekapı Taş Mezar
Yerel olarak Kalekapı olarak bilinen Donalar Kaya Mezarları, Taşköprü’ye 17 km uzaklıktaki Kastamonu’da Paphlagonia döneminde yapıldığı biliniyor ve şimdi Süleymanlar köyü sınırları içinde. Kanatlı at figürü ve taşıdığı hayvan motifleri sayesinde Pers ve Helenistik kültürlerin izlerini taşımaktadır.
Göl Vadisi
Aslında insanların hukuk mücadelesi tabiattan yanadır ve bugün Cide’ye bağlı olan Lodge Vadisi, orkideleriyle ünlü dünyanın sadece bu bölgesinde yetişen 30’a yakın endemik bitki türüyle adeta bir cennettir. Su sporları için de harikadır.
Valla Kanyonu
Sizi dünyanın en derin ikinci kanyonu unvanına sahip bir doğa harikası ile tanıştırmak istiyorum. Walla Boğazı, Pınarbaşı ilçesine bağlı Murabash köyünden başlar ve ayrıldıktan sonra geri dönmesi pek mümkün olmayan ancak Heed’deki Hamitley köyünden çıkılabilen bir doğa harikasıdır. 800-1200 metre yükseklikteki uçurumlar bazen bizi kırılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraksa da, bu güzelliklerde kendinizi doğayla iç içe bulacaksınız.
Gideros Koyu
Tarihin ilk coğrafyacısı olarak bilinen Strabon, bölgedeki ilk yerleşimlerin Amazonlar döneminde kurulduğunu söyledi. Amazon’un tarihi genellikle kadınların egemenliğindedir. O zamandan beri bölgenin bu ruhunun pek değiştiğini düşünmüyorum. Cide kadınlarıyla başka uygarlıklarla savaşmamıza rağmen bugün Cide’de gündelik ihtiyaçlar veya kültürel ve ticari faaliyetler için sıklıkla karşılaşıyoruz.