Bilim ve Keşif

Gezegenlerin Evrendeki Varlığı Nasıldır?

instagram takipçi hilesi

Gökte Hareket Eden Gök Cisimleri

Teleskoplardan uzun zaman önce, antik çağ bilimcileri, Güneş ve Ay dışında, görünürde sabit yıldızlarla dolu gökte dikkat çekici biçimde hareket eden beş tane gök cismini belirler. Bunlar Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenleriydi ve isimleri kimi dillerde haftanın günleriyle ilişkilendirilmişti (bunlardan en barizi Latince’de “Satürn Günü” anlamındaki Saturni dies’den gelen İngilizce’deki Saturday/Cumartesi idi).”

Teleskopların gelişiyle birlikte bu gökcisimlerine üç tane daha eklendi: 1782’de Uranüs, 1846’da Neptün ve 1930’da Plüton (ne var ki 2006’da Plüton gerçek gezegen sınıfından çıkarıldı). Sonuçta toplam dokuz gezegen oldu.

geze 3

Bildiğimiz gibi Jüpiter’in dört uydusunu Galileo keşfetti. Galileo ayrıca Satürn’ün “kulp” adını verdiği halkasını da keşfeden kişiydi. Ardından 1659’da çok daha iyi mercekler ve daha uzun bir teleskopla Christiaan Huygens, Satürn’ün halkalarını disk olarak belirledi ve gezegenin en büyük uydusu Titan’ı keşfetti.

Ama Huygens, ilginç bir nedenden dolayı Satürn’ün diğer uydularını gözlemlemekte başarılı olamadı. Huygens bir Descartes takipçisiydi ki, bu da onun numerolojiye, yani sayısal özelliklerin göklerin yapısını belirlediğine olan inancını pekiştiriyordu.

geze 5

Bu inanca göre mükemmel denen sayı, Kendi bölenlerinin toplamına eşittir. Örneğin, 6 mükemmeldi: Bölenleri 1,2 ve 3’tür; 1+2+3=6. (Diğer mükemmel sayılar 28,496 ve 8128’dir. Huygens’e göre gökler de mükemmel olduğu için, mükemmel sayıları yansıtmalıydı. Bilinen altı gezegen vardı ve altı da uydu (Dünya’nın uydusu Ay, Jüpiter’in dört uydusu ve Satürn’ün Titan’ı). Altı mükemmel bir sayıydı, dolayısıyla daha fazla uydu aramanın anlamı yoktu.

Satürn’ün Uyduları

Ama 1671-2’de, Jean Dominique Cassini (Fransa’nın Kartografik Cassini hanedanınn kurucusu) Satürn’ün uyduları İapetus ile Rhea’yı gözlemledi. Ne var ki o da “sayısal fantezilerle” meşguldü, diyor I.B. Cohen, The Triumph of Numbers’ta (Sayıların Zaferi) Kral XIV. Louis’in yeni kurduğu Paris gözlemevine müdür olmayı arzu eden Cassini, krala yağcılıkla Güneş’in etrafında dönüp duran 6 gezegen ile 8 uydunun toplamının, uğurlu 14 sayısına karşılık geldiğini ve bu sayının da “Güneş Kralı”nın, yani kendi soyunun 14. hükümdarı olan XIV. Louis’in zaferini beyan ettiğini söyledi!

geze 4

Cassini nihayetinde dilediği işi aldı ama Satürn’ün diğer iki uydusu Tethys ile Dione’yi 1684’te keşfettiğinde, durumu krala nasıl açıkladığını düşünmemek elde değil. (Aslında 40’ın üzerinde uydusu mevcuttur). Cassini 1712’deki ölümüne dek gözlemevi müdürlüğünü sürdürmekle kalmadı, halen iki şekilde anılmayı sürdürüyor: Cassini bölümü (Satürn’ün halkaları arasındaki, Cassini tarafından gözlemlenen boşluk) ve Satürn’e yapılan muhteşem Cassini uzay seferi.

geze 7

Cassini uzay seferi, Satürn’e bakışımızı, Cassini’nin bile hayal edemeyeceği şekilde değiştirildi. Dünyadan 1997’de fırlatılan cassini uzay aracı  5820 kg ağırlığındaydı ve o güne dek inşa edilen gezegen araştırma amaçlı uzay araçları içinde en büyüğüydü.

Aracın mühendisinden Joan Horvath, Saturn: A New View’de (Satürn: Yeni Bir Bakış) şöyle diyor: “(Cassini uzay aracı,) dört bir yana uzanan kolları sayılmasa bile, bir okul otobüsü büyüklüğündedir.” Araç aynı zamanda, güneş panellerini enerji kaynağı olarak kullanmayı olanaksızlaştıran Satürn güneş ışığının yetersizliği nedeniyle, üretilen en karmaşık araçlardan biriydi.

geze 6

(Aşağıdaki) fotoğrafta uzay aracı “tavşan kıyafetli” mühendisler tarafından California’daki Jet Motorları Geliştirme Merkezi’nde, termal vakum odasındaki teste hazırlanırken görülüyor. Bu odada fırlatma titreşimleri, İç Güneş Sistemi’nin soğuğu canlandırabiliyor. Kameranın tam karşısında folyo kaplı Huygens uzay sondası görülüyor.

Sonda 2004 Noel günü uzay aracından ayrıldı ve 14 Ocak 2005’te paraşütle Titan’a indi. Ardından 1 sat, 12 dakika, 13 saniye boyunca hayatta kalmayı başararak veri topladı. Bu süre beklenenin çok üzerindeydi. Satürn’ün güney kutbunda, beş günlük bir süre içinde oluşan kutup ışıklarını (aurora) görmek mümkün. Uzay teleskopu görüntüleri morötesi ışıkla çekerken, uzay aracı da radyo yayımlarını kaydederek, Güneş rüzgarını takip etti.

geze 2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu