Yabancı Erkek Ünlüler

Fidel Castro Kimdir?

fidel-castro-foto-galeri-23
Tam adı: Fidel Alejandro Castro Ruz (Fidel Castro )
Doğum tarihi: 13 Ağustos 1926
Doğum yeri: Mayarí/Küba
Ölüm tarihi: 25 Kasım 2016
Ölüm yeri: Santiago de Cuba ili/ Küba
Boyu: 1,91 m
Ailesi:  Ángel Castro y Argiz, Lina Ruz González
Eşi:  Mirta Diaz-Balart (1948–1955),Dalia Soto del Valle (1980–şimdiye kadar)
Mesleği: Avukat, Siyaset adamı, Devrimci
Aktif Yılları: 1959’dan bu yana
Aktif Başkanlığı: 16 Şubat 1959’dan 24 Şubat 2008’e kadar
İsminin Okunuşu: 

Hakkında

Fidel Castro kimdir? Tam adı Fidel Alejandro Castro Ruz, Dünyada birçok insanın örnek aldığı bir liderdi. En azından sosyalist düşüncelere sahip olan siyasilerin…Devrim demek Fidel demek Küba’da. Ben kendi fikirlerimi de yazmak istedim bu giriş kısmında. Biyografi sayfasını yapmadan önce bir intro yazısı da yazmak istemiştim. Fakat Fidel denildiğinde, hepsinin tek bir sayfada bulunmasının daha doğru olacağını düşündüm.

Kemal Okuyan’ın bir yazısı var! solçorg.tr’de…Bu yazıdan etkilendim. Fidel Öldü! diye başlayan yazıda; dikkati çeken kısmının bence ta başındaki cümleydi…Öldü. Alıştırarak; halkını şaşkın ve çaresiz bırakmadan. Düşmanlarını bir kez daha atlatarak; 60 yıl boyunca hayatına sayısız kez kastedip, onu kirli habercilikleriyle defalarca “öldü”ren merkezlerden gelen “müjde”yle değil, biraderi ve yoldaşı ve dostu ve ardılı Raul’un vakur açıklamasıyla…

Kübalı Marksist-Leninist devrimci ve Küba Devrimi’nin önderi. 13 Ağustos 1926’da Mayari’de dünyaya geldi. Dönemin Küba halkına göre ekonomik durumu iyi sayılabilecek bir ailenin çocuğuydu. Sahip oldukları şeker kamışı tarlası ile geçimlerini sağlamaktaydılar. İlk öğrenim yıllarını özel katolik okullarında tamamladıktan sonra, 1945 yılında Havana Üniversitesi’ne girdi. Öğretmenlerinin dikkatini, bütün kitapları ezberlemesini sağlayan inanılmaz hafızası ile çekti.

Üniversite eğitimi sırasında hukuk alanına yoğunlaşan Castro, Küba’daki mevcut rejime karşı olan pek çok gruba dahil oldu. Küba hükümetinin bu grupları 1947 yılında dağıtmasının ardından, Castro ve arkadaşları Bogota’da geniş çaplı protestolara katıldılar.

1950 yılında okulundan derece ile mezun oluşunun ardından politikanın gücünü keşfetti ve Ortodoks Parti’ye katıldı. Küba Meclisi’nde bir sandalye sahibi olmak için çalışmalara başladı. Ancak bu çalışmaları, Flugencio Batista’nın, Ortodoks’ların yükselişini engellemek için Küba yönetimini ele geçirmesiyle kesintiye uğradı. Batista yönetiminde pek çok politikacı öldürüldü ve çok sayıda insan baskı altında tutulmaya başlandı.

Castro, Küba’nın çeşitli bölgelerinden yaklaşık 200 devrimciye liderlik ederek, Batista yönetimine son vermek isteyen bir gerilla grubu oluşturdu. 26 Temmuz 1953 tarihinde, Castro’nun gerilla grubu, Santiage de Cuba’daki Moncada askeri kışlasına bir saldırı gerçekleştirdi. Saldırı ile birlikte çok sayıda mühimmat ve silah ele geçiren Castro’nun grubundakilerin tamamına yakını, daha sonra hükümet tarafından gönderilen ek kuvvetlerce öldürüldü. Castro yakalanarak onbeş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bir yıl sonra Batista, Castro’nun da içinde bulunduğu tüm siyasi suçlular için bir af çıkardı. Hapisten çıktıktan sonra da devrimci fikirlerinden vazgeçmeyen Castro, Meksika’ya giderek, hükümeti devirmek için yeni bir gerilla grubu oluşturdu. Bu ülkede, o sıralarda sağlık hizmetleri vermekte olan Che Guevara ile tanıştı. İkili, kurdukları 82 kişilik gerilla grubuna savaş eğitimi vermeye başladı.

2 Aralık 1956 tarihinde, Küba’ya dönen grup, donanma tarafından yok edildi ancak, Castro ve Che kaçmayı başararak dağlarda saklanmaya başladılar. Buradan yönettikleri küçük vur-kaç operasyonları ile propagandalarını yapmayı başardılar ve halkın desteğini kazanmaya başladılar. İki yıl sonra yeterli gücü ve halk desteğini arkalarına almayı başardılar ve 1 Ocak 1959 tarihinde Batista hükümetini devirdiler.

Bu başarıdan sonra Havana’ya hareket eden Castro, kendisini Küba Cumhurbaşkanı ilan etti. Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı ilk konuşması sırasında omuzuna konan bir güvercin, çok inançlı olan Küba halkının, onun tanrının bir elçisi olduğuna inanmalarını sağladı. Konuşmasında, hükümetinin halka karşı dürüst olacağını ve yolsuzlukların artık geride kaldığını söyleyen Castro, 1940 Küba Anayasası’nın büyük bir kısmını da oluşturdu. Castro iktidara geldikten sonra, Batista taraftarı partililerin büyük bir kısmı idam edildi.

1959 yılında Castro, Amerika Birleşik Devletleri’ni de kapsayan bir tura çıkarak, ulusları birlik ve beraberliğe özendirmeye çalıştı. Amerika’nın o dönemdeki başkanı Dwight David Eisenhower görüşmeyi reddetse de, başkan yardımıcısı Richard Nixon Castro’yu kabul etti. Ancak daha sonra Nixon Castro’yu, çökertilmesi gereken komünist bir diktatör olarak niteledi. Daha sonra Birleşmiş Milletler Genel Konseyi’nde konuşmak için tekrar Amerika’ya giden Castro, konsey tarafından da hoş karşılanmadı.

Castro Küba’ya döndü ve %70’i yabancıların ellerinde olan ülke topraklarını halka geri kazandırmak için sosyalist bir ekonomi oluşturma çalışmalarına başladı. Bütün Amerikan işletmelerinin kamulaştırılması emrini verdi ve bu ülkeyle olan bağlarını kopardı. Bunun üzerine 31 Ocak 1961 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri, Küba’ya karşı ticari ambargo uygulaması başlattı. Küba’daki işletmelerinin kamulaştırılması ile Amerika, bir milyar dolardan daha fazla bir kayıpla karşı karşıya geldi.

Castro, kendi ülkesindeki devrimi gerçekleştirdikten sonra, dünyanın diğer bölgelerindeki devrimcilere de destek olmaya çalıştı. Küba devrimi gerçekleştikten sonra ülkeden ayrılıp Bolivya’ya giden Che‘ye, amacını gerçekleştirmesi için destek verdi. Che’nin 1967 yılındaki ölümünden sonra da, henüz yönetim konusunda istikrarı yakalayamamış pek çok Latin Amerika ülkesine de, komünist devrimi gerçekleştirmeleri için askeri destek yolladı.

Küba’nın komünist devrimden sonra hiçbir şekilde iyileşemeyen ekonomisi, Sovyetler Birliği’nin, dağıldıktan sonra göndermeye devam edemediği ekonomik desteğin de bitmesiyle daha da kötü bir hal aldı.

Günümüzde ciddi sağlık sorunları yaşayan Castro, ölümünden sonra da Küba’nın komünist düzenle yönetilmesini istemekteydi.

Fidel Castro 31 Temmuz 2006 tarihinde mide ve bağırsak yolundan ameliyat olduğunda yetkilerini geçici olarak kardeşi Raul Castro’ya devretti. Geçici görevi 19 Nisan 2011 tarihine kadar sürdüren Raul Castro, 19 Nisan 2011 tarihinde ise resmen Küba’nın 2. cumhurbaşkanı görevindedir. 19 Şubat 2008’de bir açıklama yapan Fidel Castro, 1976 yılından beri yürütmekte olduğu Devlet Konseyi Başkanlığı görevini bıraktığını açıkladı.

Fidel Castro 90 yaşında 26 Kasım 2016 tarihinde hayatını kaybetti. Fidel Castro’nun naaşının kendi isteği üzerine yakıldı.

Kuzey Kore, Vietnam, Çin ve Laos ile dünyadaki 5 komünist ülkeden biri olan Küba’yı neredeyse yarım yüzyıl idare eden Castro, uzun siyasi hayatını bu ideolojiye adamış ve “kanının son damlasına kadar savaşacağını” defalarca açıklamıştı.

Havana’daki Atatürk Büstü

Küba lideri Atatürk‘ten o kadar etkilenmişti ki onun büstünü bir parka yaptırtmıştı.

kuba-daki-ataturk-bust

Fidel Castro Yazdığı kitaplar

  •  Devrim İçin Savaşmayana Komünist Denmez
  •  Sosyalizmi Kuracağız
  • Fidel Diyor ki: Vamos Bien / İyi Gidiyoruz
  • Dünya Bunalımı, Onur Yayınları

Hakkında Yazılan Kitaplar

  • İgnacio Ramonet, “Fidel Castro”
  • Angola Savaşı ve Ochoa Davası: Bu aksiliği bir zafere dönüştüreceğiz”

Videoları

Fidel Castro Dünya Çocuklarına Sesleniyor !

Silvio Rodriguez – Te Molesta Mi Amor (Homenagem a Fidel)

https://www.youtube.com/watch?v=tODPYnIbjac

Banu Avar ile Sınırlar Arasında – Küba…Fidel Benim (12.03.2008)

Fotoğrafları

Kaynak
Sol.org.trBiyografiPinterestyoutubeWikipediaGoogle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu