Oğuz Atay Kimdir?

Tam adı: Oğuz Atay
Doğum tarihi: 12 Ekim 1934
Doğum yeri: Kastamonu / Türkiye
Ölüm tarihi: 13 Aralık 1977
Ailesi: Cemil Atay (Babası)
Eşi: Pakize Kutlu
Çocukları: Özge Atay
Mesleği: Yazar, Akademisyen
Aktif Yılları: 1970 ile 1977 yılları arası.

Hakkında

Oğuz Atay kimdir? Oğuz Atay 12 Ekim 1934 yılında Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde dünyaya gözlerini açmıştır. Babası Cemil Atay hukukçu ve aynı zamanda eski milletvekiliydi. Henüz beş yaşındayken ailesi ile birlikte Ankara’ya geldikten sonra Ankara Maarif Koleji’ne sonrasında ise İTÜ İnşaat Fakültesi’nde öğrenim gördü. 1957 yılında üniversiteyi başarı ile bitirdikten sonra yine inşaat branşında akademisyenlik görevine başladı. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi‘nde de çalışmıştır.

Oğuz Atay akademisyenlik yaptığı dönemde çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazmaya ve yayınlamaya başladı. İlk romanı ise çarpıcı tarzıyla yayınlandığı dönem ve sonrasında büyük etki yaratan “Tutunamayanlar” oldu. Roman 1970 yılında bitmesine karşın 1972 yılında yayınlandı. Atay, “Tutunamayanlar” romanı ile 1970 yılında TRT Roman Ödülü‘nün sahibi oldu. Romanın kurgusu ve yapısı yazarın anlatım biçimi birçok kesimin büyük övgüsünü topladı.

26.04.1974 tarihinde Pakize Kutlu ile dünya evine girmiştir ve bu evlilikten Özge Atay adında bir kızı olmuştur.

Tarih 1973’ü gösterdiğinde yazarın ikinci romanı “Tehlikeli Oyunlar” yayınlandı. Onu 1975 yılında “Bir Bilim Adamının Romanı” kitabı izledi. Söz konusu roman yazarın 1911 – 1967 yılları arasında yaşamış olan hocası Profesör Mustafa İnan’ın hayatını ele alır. Yine takip eden tarihte 1975 yılında “Korkuyu Beklerken” adındaki öyküsü, 1985’te “Oyunlarla Yaşayanlar” adındaki oyunu yayınlandı, bu oyun Devlet Tiyatrolarında uzun bir süre gösterimde kalmıştır. Takip eden yıllarda 1987’de“Günlük” 1988’de ise “Eylembilim” kitapları yayınlanmıştır. Tüm bunların yanında 1975 yılında doçentlik ünvanını almaya da hak kazanan Atay aynı yıl içinde “Topografya” adında bir kitaba daha imzasını attı.

Oğuz Atay, beyninde beliren tümör nedeniyle bir süre Londra’da yaşamak zorunda kaldı ve burada tedavilerine devam edildi. Fakat 13 Aralık 1977 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti. Hastalığına rağmen bu dönemde “Türkiye’nin Ruhu” adındaki kitabı üzerine çalışmaktaydı. Edebiyat tarihçileri ve edebiyat severlerin “Türkiye’nin Ruhu adlı kitabını bitirebilseydi Türk Edebiyatı’na farklı ve müthiş bir eser kazandırmış olacaktı.” söylemleri neyden mahrum kaldığımızı açıkça ifade etmektedir.

Oğuz Atay’ın ölümünden sonra hakkında birtakım kitaplar yazılmıştır, yayınlanmıştır. Bunlar; “Oğuz Atay’dan Aydın Olgusu” (Yıldız Ecevit), “Oğuz Atay’ın Dünyası” (Tatjana Seyppel), “Ben Buradayım” (Yıldız Ecevit).

Oğuz Atay sağlığı döneminde çok meşhur bir yazar olmamakla birlikte kendi halinde bir akademisyen ve yazı işleriyle uğraşan bir kimse olarak tanımlanabilirdi. Ancak Türkiye’de kişilerin ölümünden sonra ünlenme, tanınma ihtimali çok yüksek olduğu için Atay da sağlığında gereken ilgiyi görememiştir. 2010 yılından sonra özellikle sosyal medyada paylaşılan sözleri ve “Tutunamayanlar” kitabındaki “Olric” karakteri ile yaptığı konuşmalar oldukça ilgi görmüştür.

Oğuz Atay, yazdığı romanlarında toplumun içinde varlığını sürdüren ancak açığa çıkamayıp hapsolmuş karakterleri anlatır. Kitaplarında batılılaşma aşamalarındaki bireylerin yaşam öyküleri, toplumdan kopmaları ve çelişkilerle bezenmiş içten içe sindirilmiştir. Romanları ve öyküleri mizah ve eleştiri ögelerini barındırmaktadır.