Çocuğunuzun Yanında Bunları Asla Konuşmayın!

Çocuğunuzun yanında neler konuştuğunuzu veya neleri konuşmamanız gerektiğini hiç düşündünüz mü? Özellikle 0-6 yaş dönemindeki çocukların beyni tüm bilgileri kaydederek şekillendirir ve ileride nasıl bir yetişkin olacakları bu kodlar ile belirlenir. Elbette bu yaş grubunun dışında kalan diğer çocuklar için de durum çok farklı değildir. Bu nedenle onların duymadığını veya dikkat etmediğini zannettiğiniz bir kelime, düşündüğünüzden çok daha büyük sonuçlar doğurabilir.

Çocuklarımızla bütün bir hayatı paylaşıyoruz. Dolayısıyla yetişkinler olarak birbirimizle konuşmamız gereken bazı önemli konuları, ertelemek yerine, çözüm bulmak adına mekan ve zaman fark etmeksizin, konuşmayı tercih edebiliyoruz. Ancak bu noktada konuların içerikleri, üslup ve daha pek çok faktör; çocuğumuzun hem psikolojisi hem de sosyal hayattaki davranışsal becerileri bakımından büyük önem taşıyor.

Çocuğunuzun Yanında Neleri Konuşmayı Ertelemelisiniz ?

Bu hususta dikkat edilmesi gereken pek çok konu başlığı mevcut. Bunlardan bazılarına göz atmak gerekirse şu şekilde özetlenebilir;

Öğretmeni hakkında olumsuz konuşmayın. Bu durum okul başarısına ve bir lidere uyum sağlama adaptasyonuna zarar verebilir ya da çocuğunuzu yalnızlaştırabilir. Öğretmenine olan sevgisini azaltabilir.
Eşiniz hakkında olumsuz konuşmayın. Her ne olursa olsun yaşanılanlar, sizin eşinize karşı bakış açınızdır. Ancak unutmayın ki çocuğunuz bu durumda taraf olmamalı ve buna teşvik edilmemelidir. Aksi takdirde çocukta ”aile bilinci” kavramı oluşmayabilir veya çocuk, eleştirilen ebeveyne karşı saygı duymayabilir.
Okul veya eğitim sistemi hakkında eleştirel yorumlarda bulunmayın. Bu durum çocuğunuzun eğitim ve öğretime karşı düşüncelerini negatif etkileyerek erken yaşta (okumayı reddederek) hayata atılmasına neden olabilir.
Çocuğunuzun yanında bir başka arkadaşını aşırı övmeyin veya kötülemeyin. Aşırı övgü; kıyaslanma hissi yaratarak kendini değersizleştirmesine ve kıskançlık duygusunun gelişmesine yol açabilir. Kötülemek ise; insanların arkasından konuşmayı normalleştirebilir veya arkadaşına karşı bakış açısını olumsuz etkileyebilir.
Maddi problemleri masaya yatırmayın. Bu durum; çocukta gelecek kaygısına ve hayata dair belirsizlikle ilgili bir takım endişelere sebebiyet vererek, içine kapanmasına zemin hazırlayabilir.

Fiziksel kusurlar ile ilgili konuşmayın ve insanlara lakap takmayın. Örneğin; ”topal Mehmet, kör Fatma, çolak Ahmet” gibi söylemleri duyan çocuğunuz; insanları sınıflandırmayı, küçümsemeyi, onlarla dalga geçmeyi ve aşağılamayı normalleştirebilir.
Çocuğunuzun yanında aile büyüklerini eleştirmeyin. Örneğin; ”anneanne – babaanne çok konuşuyor, yalan söylüyor veya dede çok küfür ediyor” şeklinde algıların oluşmasına ortam hazırlamayın. Bu durum çocuğun kökleriyle sağlıklı bağ kurmasını engelleyebilir ve rol model kavramına sekte vurabilir.
Önemli şahsiyetler hakkında olumsuz konuşmayın. Örneğin; din ve siyaset konularında abide olmuş kişilerle ilgili yapacağınız kontrolsüz konuşmalar çocukta, saldırganlık özelliğini öne çıkarırken, adalet duygusunu yok edebilir.

Gördüğünüz gibi, tek yapmanız gereken sabırlı davranarak, konuşacağınız konuları ertelemeyi başarabilmektir. Böylece çocuğunuz çok daha özgür, ön yargılardan uzak, değerli ve mental olarak sağlıklı bir şekilde büyüyecektir.