4 Aralık Dünya Madenciler Günü Şiirleri
4 Aralık dünya ne günü? 4 Aralık Dünya Madenciler Günü Şiirleri, yeraltının zorlu şartlarında çalışan emekçilerin fedakarlıklarını ve alın terini onurlandıran dizelerdir. Madenler, modern yaşamın temel yapı taşlarını oluşturan ham maddelerin kaynağıdır. Elektronik cihazlardan inşaat malzemelerine kadar birçok alanda kullanılan bu kaynakların çıkarılması, büyük bir emek ve özveri gerektirir.
İlginizi çekebilir: 4 Aralık Dünya Madenciler Günü Mesajları ve Sözleri
Madenciler, her gün yerin metrelerce altına inerek tehlikeli ve zorlu koşullarda çalışmalarına rağmen, topluma sağladıkları katkılarla hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelirler. Bu anlamlı günde, madencilerin yaşadığı zorlukları hatırlamak ve onların hak ettikleri saygıyı göstermek hepimizin sorumluluğudur. Dünya Madenciler Günü, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bu mesleğin önemini anlamak ve güvenli çalışma şartlarının sağlanmasına yönelik farkındalık yaratmak için de önemli bir fırsattır.
Bu vesileyle, madencilerin özverili çalışmalarını takdir etmek ve onların emeğini yürekten selamlamak için anlamlı şiirler derledik. Madencilerimizin alın terine ve azmine adanan bu dizelerle, onların hak ettikleri değeri bir kez daha vurgulamak istedik.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü Şiirleri
Bu Şiir Kömür Kokar
Öyle insanlar gördüm ki ölüm peşlerine düşmeye korkardı
Kılları uzamış hayvanların yanı sıra ya kuyulara iniyorlar ya kuyulardan çıkıyorlardı
Kazmaları kürekleri lambalarıyle ya insanlar gibi toprağın üstünde ya köstebekler gibi toprağın altındaydılar
Bir düdük sesinde bütün şehir ayaktaydı
Dağlara tepelere doğru bir ayaklanmadır başlıyordu
İkinci düdüğe kadar bütün şehirde tıs yoktu
Uyudum uyandım hep aynı seslerdi
Anladım insanlar bir vardiya giriyorlar bir vardiya çıkıyorlardı
Anladım en kısa ömür insanoğlunundu Sonra kurtlar böcekler ve tarla farelerinindi.
Bu şiir kömür kokar
Bu şiirde ölüm iki kaş arasıdır
Bu şiirde insanlar
Birbirinin nefesiyle yaşarlar
Birbirlerinin soluğuna kulak verip çalışırlar
Bu şiirde insanlar
Vatan dışı dünya dışıdır
İlhan Berk
YÜZ KARASI DEĞİL, KÖMÜR KARASI
Güneşli bir günde masmavi göreceğiz Karadeniz’i
Balkaya’dan Kapuz’a kadar, karış karış biliriz bu şehri
Eki’nin çiçekli bahçeleri, rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla
Paydos saatlerinde yollara dökülen, soluk benizli insanlarıyla
Siyah akar Zonguldağın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası
ZONGULDAK AĞIDI
Bir kömür, bir uzak, bir kara, bir derin
Ellerin, yer altında yitmiş kocaman ellerin
Yıllarca çalışırsın gündeliğin on lira
Açsın, susar kuyular bağıra bağıra
Ko yamyassı ayakların balçık toprağa girsin
Kim yürürse öldürürler bilirsin
Fazıl Hüsnü Dağlarca
ÇAYLAR KUYUSU
Ana, kardeş çocuk bıraktılar geldiler,
Yeryüzünden yüz kırk metre aşağıya indiler
Bir uğultu duyuluyor, neyleyim neyli
Çıkamadılar tam kırk sekiz kişi idiler
Yüzbeş işçi indi yeraltına bir postada
Kırksekizi kaldı yeraltında bir postada
İncir Harmanı bölümünde Çaylar Kuyusu
Ağır olur kara gözlü kömürlerin uykusu
Çeker kucağına Ereğli’den, Devrek’ten
Nice uykusuz garipleri bir anda uyutur
Çaylar Kuyusu derler bir derin kuyudur.
Ceyhun Atıf Kansu
MADENCİ
Acı bir haberle sarsıldı Soma,
Türkiye matemde, haber bekledi,
İnsanlar telaşlı, büründü yasa,
Madenci evine bugün dönmedi.
Grizu patladı, kimler hatada?
Çareler arandı, göçük altında,
Ölümler çoğaldı, ekmek uğrunda,
Madenci evine bugün dönmedi.
Ağıtlar sarıyor, gece karanlık,
Yaşlı analarla, geline yazık,
Çocukların boynu büküktür artık,
Madenci evine bugün dönmedi.
Yarına uyanmak, dayanmak zordur,
Eksildi nüfusu, sözleri sustur,
Somunu kömürlü, bağırlar kordur,
Madenci evine bugün dönmedi.
Allah’ım Rahmet Et, şehit olana,
Yardım eli uzat yetim kalana,
Acımız büyüktür, eller duada,
Madenci evine bugün dönmedi.
Aylin Akgül
KARA MEZAR
Ellerin karıştı kara kara.
Umudun, elinde bir kazma dudağında sigara.
Gün görmedin hiç.
Güneşi sevmedin!
Bu yokluğundan numara.
Ölmedin girdin toprağın altında ki mezara.
Ellerinin akı kara.
Alnının teri kara.
Talihin adı kara.
Aldı seni kömür denen mücevher.
Aldı hayattan.
Koydu kara mezara.
Ümit Alphan