Kaçış Sendromu Nedir?
Kaçış Sendromu hastalığı diğer adıyla Capillary leak syndrome damardan protein, mineral ve suyun sızması olarak bilinen bir hastalıktır. Tekrar eden şoklarla kendisini gösteren sendrom, kanda yoğunlaşma, tansiyon düşüklüğü gibi belirtiler gösterir.
Şok halinde krizlerle gelen bu sendromda, krizlerden 24 saat önce sanki gribal enfeksiyon gibi halsizlik yorgunluk belirtileri ortaya çıkar.
Kaçış Sendromu Hastalığının Tarihçesi
Bu sendromu ilk defa tarif eden 1960 yılında B.Clarkson’dur. Literatürde Clarkson hastalığı olarakta bilinir. Günümüzde “capillary leak syndrome” isminin kısaltması olarak SCLS kullanılır. Çok nadir görülen bir hastalık olan kaçış sendromu, dünyada sadece yaklaşık 800 kişide rastlanmıştır. Bu hastalık nadir görülen hastalıkların sınıfında yer alır. Amerika’da 10, Fransa’da 32 kişide ortaya çıkan hastalığa, Türkiye’de ilk kez Mehmet Ali Erbil‘de rastlanmıştır.
Tıbbi Olarak Kaçış Sendromu Nedir?
Vücutta yer alan en küçük kan damarlarına kılcal damar veya kapiler denir. Sistemik kapiler de kaçak sendromu hastalığından dolayı nedeni belli olmayan şekillerde damardaki sıvı dışarıya sızar. Bu durum yaşamsal faaliyetlere büyük etki ederek, şok ve masif ödem sonuçları doğurur. Kılcal damarlardan dışarıya sızan sıvı zamanla akciğer, kalp ve karın gibi organlara hatta kaslara iner ve bu bölgelerde birikerek atak ve şok gibi problemler yaratır.
Belirtileri Nelerdir?
Genel olarak üst solunum enfeksiyonları benzer belirtilerle ortaya çıkar. Son aşamalarına kadar neredeyse belirsiz ve hissedilmeyecek şekilde gerçekleşir. Maalesef sinsi bir şekilde ilerleyen sendrom en belirgin olan belirtilerini ataklar esnasında gösterir. Laboratuvar sonuçlarıyla değerlendirip vakaların bağırsaklarında ödem, sıvı, kanda mikrop ve kalp zarında asit birikimi gibi durumlarla tespit edilebiliyor. İç organların zarar görmeden müdahale edilebildiği durumlarda ölümcük sonuçlar önlenebiliyor. Belirtileri basit görünse bile sağlığı tehdit eden şu sonuçlara sebep olabiliyor:
- Ani tansiyon düşmesi
- vücutta ödemler
- kanda albümin azalması
- kan renginin koyulaşması
- yorgunluk
- ateş
- baş ağrısı ve dönmesi
- bulantı
- sinirlilik durumu
- susuzluk
Sendromu Tetikleyeci Durumlar
Dünyada henüz keşfedilmemiş olmasına rağmen hastalara bakıldığında genetik olmadığı bilinmektedir. Kemoterapi süreci, viral hemorajik ateş, zehirli yılan ısırması, endokrin hastalıkları, böbrek yetmezliği ve hipotansiyon gibi durumların tetikleyici olduğu düşünülmektedir. Bu nedenler sendromun tetikleyici olabilir.
Kaçış Sendromu Tedavisi
Bu hastalıkta tedavi, kapilerde sızıntının azaltılmasıyla, oluşabilecek atakları önlemeye yönelik yapılır. Hastalık nadir görülen bir durum olduğundan hala gizemini korumaktadır. Hastaların damarlarındaki sıvı ve elektrolit dengeleri korunarak organlara öncelik verme ve sağlıkla çalışmalarını sağlamak en büyük önemi taşıyan noktadır. Kandaki değerleri normal tutmak önemlidir. Bunu takiben yaşamsal belirtiler sürekli olarak takipte kalmalıdır.
SCLS hastalığında en önemli şey erken teşhistir. Vücutta yaşamsal fonksiyonları etkileyen hastalıklarda olduğu gibi önceden tespiti ve buna uygun tedavinin ilerlemesi ölüm riskini aza indirgeyerek hayata tutunmayı kolaylaştırır.
Uzmanlardan Kaçış Sendromu hakkında bilgi