Boğaziçi Üniversitesi, Neyin Peşinde!

Arkadaşlar, bugün bütün Televizyon kanallarını izledim. En çok dikkatimi çeken, CNN Türk’te “ne oluyor” programı oldu. Eskiden gerçekten iyi bir gazeteci dediğin Hakan Çelik, CB sözcüsü İbrahim Kalın beye sorular sordular ve cevaplar aldılar. Böyle programları vatandaşlar aydınlanmak ve bilgi sahibi olmak için takip ederler. Doğrusu da bu olmalı ama ben bu programı seyrederken, acaba ben Levent Kırca‘nın “olacak o kadar” programını “seyrediyorum” hissine kapıldım. Konu başlığında da belirtiğim gibi “Boğaziçi üniversitesindeki” olaylardı.

bogazici rektor secimi

Bazı detaylarla geçmeden öncede belirtmek istiyorum; öğrenci kardeşlerim sonuna kadar haklılar eğitim seviyemizi düşüren, sistemsel hatalara dikkat çekmek için bir direniş sergilediler. Bu direniş demokrotik bir direniştir ve asla bir terör eylemi değildir. Programın moderatörü Göksu hanım ve Hakan Çelik böylesi, “en önemli “bir konuda yetersiz kalmış ve bir tiyatro sergilemişlerdir.

Öğrenci kardeşlerimizin haklı eylemine, gölge düşürecek kadar alçalmışlardır. Bu bir gazetecilik değildir. Bunun adı olsa olsa şakşakcılıktır. Daha önceden, üniversite rektörleri üniversite içinde bir seçimle yapılır; en yüksek oyu alan aday hukuki yönden bir engel yoksa, CB tarafından ataması yapılırdı. Getirilen yeni sistemde direk olarak CB tarafından, “seçimsiz” olarak istediği kişiyi atayabiliyor olması, öğrenci kardeşlerimizi rahatsız etmiş ve bu sisteme karşı eylem haklarını demokratik bir şekilde kullanmak istemelerinden ibarettir.

Eylemin amacı asla bir terör örgütü eylemi değildir. Böyle bir algı operasyonu yaratmak, ülkemize faydadan çok zarar verir.

Gelelim dünyadaki rektör seçimlerine; aslında tamamına yakını bire bir aynı şekildedir. Diğer ülkelerdeki rektör seçimleri, rektör adaylarının aldığı oylar ile olur. Peki bu oyları kimler ne sıfatla kullanır? Bunu görelim seçim yapılan, üniversitenin mezunlar derneği temsilcileri, doçentleri, dekanları, personel temsilcileri ve aynı zamanda öğrenci temsilcileri ve bazı eğitim kurumlarının temsilcilerinin oyları ile seçilirler. Boğaziçi üniversitesi öğrencileri de bunu istiyorlar bundan başkaca bir talepleri olduğunu sanmıyorum…

Ne yazıktır ki programı yöneten moderatör de gazeteciyim diye oraya oturan Hakan Çelik de sayın İbrahim kalına geçmişten ve dünyadaki uygulamalardan benim yukarıda verdiğim gibi örnekler vererek, “böyle olsa bu eylemler olmazdı” diye bir soru soramadıkları için onları kınıyor ve öğrenci kardeşlerime haklı gördüğüm eylemlerinden dolayı kutluyorum.

Not: Sizleri sıkmamak adına atama ile ilgili hukuki detaylara girmek istemedim saygılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu